19. Ceza Dairesi 2019/1342 E. , 2019/6879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıkların, İMKB"de işlem gören ... Gıda Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. (MRTGG) hisse senedi üzerinde, 17.02.2011 - 18.04.2011 tarihleri arasında, çeşitli işlemlerle yapay fiyat ve piyasa oluşumuna neden olduklarının iddia edildiği "... Kurulu Denetleme Dairesi"nin 29.12.2011 tarihli, XXV-8/5-5, XXV-14/6-4 sayılı raporu" ve SPK"nun 20.01.2012 tarih ve 2/66 sayılı kurul kararı doğrultusunda, SPK vekilinin verdiği 08.02.2012 tarihli dilekçe ile yapılan suç duyurusu sonucunda, sanıkların tümü hakkında 2499 sayılı Kanun"un 47/1-A-2-son maddesi gereği kamu davası açıldığı görülmektedir.
... Kurulu"nun inceleme dönemi olarak belirlediği 17.02.2011 ila 18.04.2011 tarihleri arasında, Mert Gıda hisse senedi üzerinde sanıklardan oluşan yatırımcı grubu tarafından;
1-)İnceleme dönemi öncesinde (16 Şubat 2011"de), hisse senetlerinin ağırlıklı ortalama fiyatının, inceleme döneminin başlamasıyla 0,96 TL seviyelerinden 2,13 TL seviyesine yükseldiği, 31 Mart 2011 günü ise 4,09TL seviyesine çıktığı, sonradan sürekli düşüşüne başlayarak normal seyrine geri döndüğü, dolayısıyla İMKB endeksi ile paralel olmayan derecede anormal yükseliş ve düşüş hareketleri geçirdiği,
2-)Aynı dönem içerisinde, yatırımcı grup hesaplarından MRTGG hisse senedine toplamda 34.869.865 adet alış, 34.653.609 adet satış yapıldığı, aynı hisse senedinde gerçekleşen tüm alış satış miktarının toplamda %38,82"sine, satışta %38,58 oranına, günlük bazda bu oranın %61 ve %65 seviyelerine ulaştığı,
3-)Bu dönemde yatırımcı grubunun kendinden kendine (mülkiyette değişiklik yaratmayan) işlemlerinin 17.006.544 adete ulaştığı, bu miktarın toplamda grup alışlarına oranının %48,77"sine, toplam grup satışlarının %49,08"ine ulaştığı, tüm yatırımcılar tarafından yapılan işlem miktarına oranının ise %18,93"ünü oluşturduğu,
4-)İnceleme döneminde grup tarafından gerçekleşen fiyat yükseltici işlem miktarının, tüm işlemlerin miktarına oranının %28,20"sine denk geldiği, gün bazında bu oranın %55,92 oranına ulaştığı,
5-)Sanıklardan oluşan tüm yatırımcı grubunun bu dönemde hisse senedi üzerinden elde ettikleri toplam menfaatin 4.521.882 TL olduğu,
6-)Yatırımcı grubunun, kısa sürede yön değiştiren işlemlerinin aynı gün (AOF"nin tavan yaptığı 31.03.2011 günü) çok sayıda gerçekleştiği, değişik tarihlerde de toplam 266 kez gerçekleştiği, böylece hisse senedinin aktif bir piyasaya sahip olduğu izlenimi verecek nitelikte yoğunluk yaşandığının görülmesinin amaçlandığı,
7-)Nihayet MRTGG hisse senetleri üzerinde en çok işlem yapan ilk 10 kişinin 9"unun sanıklardan oluştuğu ve inceleme döneminde piyasa hakimiyeti ve fiyat belirleme kabiliyetlerinin de bulunduğu, ayrıca sanıklar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "organize bir örgüt kurmak, üyelik ve yardım etme" suçlarından yürütülen soruşturmanın halen devam ettiği belirtilmiştir.
Sanıklar hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma" suçlarından açılan kamu davası sonucunda İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.09.2012 tarihli 2011/508 E. 2012/1272 K. sayılı kararıyla beraat kararı verildiği, kararın süresinde temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Temyize konu dosya içerisindeki belgelerden;
Sanıklardan ..."in arkadaşı ... vasıtasıyla ..."ı tanıdığını, bu şahsa yatırım hesabı şifresini verdiği, işlemleri takip etmesini istediğini beyan ettiği, ..."nun ..."yı tanıdığını beyan ettiği, ..."in babası ..."in kendisi adına yatırım hesabı açarak yönettiğini, hesabın şifresinin babasında olduğunu beyan ettiği, ..."in..."in işlemlerini 2007 yılından önce vekaleten yaptığını beyan ettiği, ..."in ... ile bir süre birlikteliği olduğunu beyan ettiği, ..."ın ..."ın arkadaşı olduğunu beyan ettiği, ..."nın ..."ın ablasının eşi, ..."ın da onların çocuğu olduğunu beyan ettiği, ..."in ..."in kız arkadaşı olduğunu beyan ettiği, ..."nun ..."ün arkadaşı olduğunu, onun önerisiyle hisse senetlerini alıp sattığını beyan ettiği, ..."ın ..."nın bacanağı ve iş ortağı olduğunu, ..."yu tanıdığını, yatırım hesabı şifresini ..."ya verdiğini, kendisine yardımcı olduğunu beyan ettiği, ..."in ..., ve ..."nu tanıdığını beyan ettiği, ..."nun ..."i tanıdığını beyan ettiği, ayrıca sanıkların büyük çoğunluğunun uzun süredir kendilerine ait hesaplardan hisse senedi alıp sattıklarını ve suça konu hisse senedi üzerinde de işlem yaptıklarını kabul ettikleri,
Suç tarihlerinde sanıklardan ..., ..., , ... ve ..."ın banka hesapları üzerinden birbirleri arasında değişik miktarlarda para hareketlerinin gözlendiği ayrıca tespit edilmiştir.
Kovuşturma aşamasında alınan 17.02.2014 tarihli üç kişilik bilirkişi heyet raporunun sonuç kısmında özetle;
- Sanıklar tarafından MRTGG hisse senedine yoğun bir talebin olduğu izleniminin
yaratıldığı, fiyatın kademeli olarak yapay bir şekilde arttırıldığı, aktif bir piyasanın varlığı izlenimi yaratmaya çalışıldığı, 17.02.2011 - 18.04.2011 tarihleri arasında anılan hisse senedi piyasasında, BİST endeksinin genel eğilimi dışında olağandışı bir fiyat ve miktar hareketliliğinin bulunduğu,
- Hisse senedi üzerinde işlem yapan yatırımcı grubu olarak bir iştirak iradesinin bulunduğuna dair şüpheden uzak bir kanaate ulaşılamadığı,
- Sanıklar tarafından yönlendirilen hesaplardan yapılan alım ve satım işlemlerinin, her sanık için tek başına düşünüldüğünde; hisse senedi piyasasında etkili olabilecek ve piyasada hakimiyet oluşturabilecek miktar ve yoğunlukta olmadığı, ancak iştirak iradesi var kabul edilirse, hep birlikte yapılan işlemlerin piyasa hakimiyeti oluşturabilecek düzeyde olduğunun kabul edilebileceği,
- Grup hesaplarından yapılan işlemler neticesinde sonuç olarak toplamda 4.521.882 TL menfaat elde edildiği tespit edilmiştir.
Sanıkların savunmaları incelendiğinde birbirleriyle bağlantılı oldukları, bazı sanıkların beyanında birbirlerinin yönlendirmesiyle işlem yaptıklarını, akraba, arkadaş veya duygusal birliktelik içinde olduklarını kabul ettikleri, İstanbul 13.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/508 Esas sayılı dosyasında yargılanan sanıkların bir çoğunun savunmasında, ... ve oğlu ..."ı tanıdıklarını beyan ettikleri, sanıkların çoğunun özellikle ..."la ve birbirleriyle telefonla görüştükleri, inceleme dönemi içerisinde iletişim halinde olduklarının anlaşıldığı, dolayısıyla sanıkların bir kısmının, akraba veya arkadaş olmaları karşısında birbirlerini tanımadıkları yönündeki savunmalarına itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere 5237 sayılı TCK"nun 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma suçunun oluşması için aranan unsurlar ile uyuşmazlık konusu davada isnat olunan fiil için aranan iştirak ve birlikte hareket etme iradesinin farklılık arzettiği, örgüt derecesine ulaşan bir birlikteliğin varlığının somut uyuşmazlıktaki suçun oluşması için gerekli olmadığı, sanıklar arasında tanışma, irtibat, yakınlık bulunduğunun ve bir kısım eylemlerinde birlikte hareket ettiklerinin dosya kapsamındaki delillerle anlaşıldığı, açıklanan sebeplerle de, 17.02.2014 tarihli yetersiz bilirkişi raporu ve İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/508 Esas sayılı dosyasında iletişimin dinlenmesine ilişkin tapelerin başka delillerle desteklenmemesi sebebiyle verilen beraat kararının, 2499 sayılı ... Kanunu"na aykırılıktan yapılan asıl yargılamayı etkilemeyeceği ve beraat kararına ilişkin hükmün gerekçesi olamayacağı hususları da birlikte nazara alındığında, sanıkların aynı fiili gerçekleştirmek amacıyla birlikte hareket ettikleri ve iştirak iradelerinin bulunduğunun sübuta ermesi karşısında; sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.