Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/7311 Esas 2015/9585 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7311
Karar No: 2015/9585

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/7311 Esas 2015/9585 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/7311 E.  ,  2015/9585 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması

    Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 14.04.2014 gün ve 400-8807 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
    Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 57.60 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi. 07.05.2015(Perş.)

    KARŞI OY YAZISI

    Lehine ipotek tesis edilen şirket, tacirdir. Her tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli hareket etmekle yükümlüdür. (e.TTK. m.20/2, 6102 s.TTK. m. 18/2) Bu yükümlülüğü, alacağına teminat olarak gösterilen taşınmazın fiili ve hukuki durumunu bilmeyi de gerektirir. Kanunun iyiniyete hukuki sonuç bağladığı durumlarda aslolanın iyiniyet olduğu doğrudur. Ancak kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse de iyiniyet iddiasında bulunamaz (TMK. m.3/2). Başka bir ifade ile davalı şirket, basiretli hareket etme yükümlülüğünün bir gereği olarak taşınmazın "aile konutu" , kendisiyle akdi ilişkiye giren şahsın da evli olduğunu bilebilecek durumdadır. Bu özeni göstermediğine göre, tapu kütüğünde konutla ilgili şerhin bulunmadığına dayanarak iyiniyet iddiasında bulunamaz. Vakıa ve karinelerden olayda kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacak durumu belirmiş olanın kötüniyetli olduğunun diğer tarafça ispatına da lüzum bulunmamaktadır. (14.2.1951 tarihli 17/1 sayılı İçt. Bir. Kararı). Gerçekleşen bu fiili ve hukuki durum karşısında davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bu yöne değinen karar düzeltme talebi haklı ve yerinde olup, kabulü ile bozma kararının kaldırılmasına, yerel mehkeme kararının onanmasına karar verilmelidir. Bu sebeple sayın çoğunluğun ulaştığı sonuca katılamıyorum.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.