14. Ceza Dairesi 2015/6060 E. , 2015/9230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : . Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irza geçme
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasanın hak arama hürriyeti kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) adil yargılanma hakkı kenar başlıklı 6. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, bir suç ile itham edilen herkesin kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafiin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddi olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, re’sen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek hakkının bulunduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nın sanığın duruşmadan bağışık tutulması kenar başlıklı 196. maddesinin ikinci fıkrasında da, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, sanığın istinabe suretiyle sorguya çekilebileceği, Avrupa İnsanları Mahkemesi, Colozza/İtalya, (No. 12 Şubat
kararında, Sözleşmenin 6/(1). fıkrasında açıkça geçmediği halde, bu maddenin amaç ve gayesinin bir bütün olarak ele alındığında, "hakkında suç isnadı bulunan" bir kimsenin, yargılamada yer alma hakkı bulunduğunun anlaşıldığını, ayrıca Sözleşmenin 6/(3). fıkrasının (c), (d) ve (e) bendlerinin, "hakkında bir suç isnadı bulunan herkese", "kendini bizzat savunma", "tanıkları sorgulama veya sorgulatma" ve "mahkemede kullanılan dili anlamıyor veya konuşamıyorsa, bir tercümandan ücretsiz yararlanma" haklarını güvence altına aldığını belirtmiştir.
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğa isnat edilen 765 sayılı TCK"nın 414. maddesinin birinci fıkrası ve lehe kabul edilen 5237 sayılı TCK"nın 103. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenlemelerde hapis cezasının alt sınırının beş yıl üzerinde olması karşısında, suça sürüklenen çocuğun sorgusunun yargılamayı yapan mahkemece bizzat yapılması gerekirken, Anayasanın 36. maddesinin birinci fıkrası, AİHS’nin 6. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi ve CMK"nın 196. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından istinabe suretiyle yapılan sorgusu ile yetinilmesi,
Suça sürüklenen çocuğun zorunlu müdafiine duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi karşısında, CMK"nın 151/1. maddesi uyarınca derhal başka bir müdafiin görevlendirilmesi için gerekli işlem yapılarak duruşmanın bu müdafii huzurunda yapılması gerekirken, müdafii bulundurulmaksızın yokluğunda duruşma yapılıp karar verilerek CMK"nın 150/3 ve 151/1. maddelerine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.