23. Hukuk Dairesi 2014/939 E. , 2014/4041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2011/502-2012/447
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekilinin davalıya 25.05.2009 tarih ve 2009/34137 sayılı ihale kayıt numaralı sözleşme ile iletim trafo merkezleri ve entegre tesislerini işletme hizmeti verdiğini, Mart 2011 tarihine kadar 5510 sayılı Kanun"un 81.maddesine 5763 sayılı Kanun"un 24.maddesi ile eklenen, primlerin işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine tarafından karşılanacağına ilişkin hükümden yararlandığını, ancak Kamu İhale Genel Tebliği"nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"in 4. maddesindeki düzenleme karşısında Devlet katkısının hukuka aykırı şekilde hak edişten kesilerek geri alındığını, oysa, bu tebliğin 4. maddesindeki değişikliğin kendilerine uygulanmasının mümkün bulunmadığını, fiyat farkının ne şekilde ödeneceği hususunun 4735 sayılı Kanun"un 7/g maddesi gereği sözleşmede yer alması gereken hususlar arasında olduğunu ve sözleşmenin 8/2 maddesi ile sözleşme imzalandıktan sonra bu konuda değişiklik yapılamayacağı hususunun hükme bağlandığını, 5510 sayılı Kanun"un 81. maddesindeki emredici düzenlemeye ancak, kanun ile istisna getirilebileceğini, bu nedenle sözleşme imzalandıktan sonra, hukuka aykırı şekilde Tebliğ hükmüne göre Hazine tarafından karşılanan prim tutarının hakedişten kesilemeyeceğini ileri sürerek, toplam 14.045,07 TL"nin kesinti tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın İdari Yargıda görülmesi gerektiğini, husumetin Kamu İhale Kurumu"na yöneltilmesi gerektiğini, idarenin çıkarılan yönetmelik ve tebliğlerle bağlı bulunduğunu, Tebliğ"in 4. maddesinin idarenin nasıl kesinti yapacağını açıkladığını, idarenin bu konuda takdir yetkisinin bulunmadığını, sözleşmenin fiyat farkı başlıklı 15.3 maddesine göre 5510 sayılı Yasa gereği işveren adına yapılması muhtemel ödemelerin iş sahibi teşekkül tarafından kesileceğini, sözleşme imzalandıktan sonra fiyat farkı esaslarında herhangi bir değişiklik olmadığını, davacının faturalarda %5"lik Hazine indirimi de düşülmek suretiyle hak ediş talebinde bulunduğunu, faturalar dikkate alınarak işlem yapıldığını, sözleşmenin fiyat farkı ile ilgili 15. maddesinin uyuşmazlığın giderilmesinde yeterli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının talep ettiği dönemlerin 01.03.2011 tarihinden öncesine dayandığı, 5510 sayılı Kanun"un 81/1(ı) maddesi kapsamında çalışanlarının malullük, yaşlılık ve primlerini öderken işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanması ve Hazine tarafından karşılanması gereken miktardaki kesintilerin de hak ediş kavramına dahil edilmesi gerektiği, 5 puanlık ödemenin toplam işveren hissesinin içerisinde olduğu ve teklifler değerlendirilirken dikkate alındığı ve dolayısıyla işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanması konusunun fiyat farkı uygulamasının dışında kaldığı, bu nedenlerle davacının talebinde haklı bulunduğu, davacı hak edişlerinden hukuka aykırı olarak yapılan kesinti toplamının 14.220,60 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile 14.045,07 TL alacağın, her bir kesintiye kesinti tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı vekilince temerrüt faizinin başlangıcına ilişkin temyiz itirazına yer verilmemiş bulunmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.