Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3805 Esas 2019/229 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3805
Karar No: 2019/229
Karar Tarihi: 16.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3805 Esas 2019/229 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından bayrak satışından kaynaklı alacak tahsili için icra takibi başlatılan davacı, takip öncesi yaptığı ödemelerle borcu tamamen ödediğini iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının yaptığı ödemelerin bir kısmını kabul etmiş ve sadece bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı, temyiz sırasında ödeme belgesi ibraz ederek, daha önce yargılama sırasında dayandığı, zabıta memuru aracılığıyla yapılan 10.000 TL'lik ödemeyle ilgili belgenin davalı tarafından imzalandığını iddia etmiştir. Mahkeme, bu delilin dikkate alınması gerektiğini belirterek yeniden bir değerlendirme yapılmasını istemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalıdır.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 440/III-1 maddesi.

13. Hukuk Dairesi 2016/3805 E. , 2019/229 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını, takip öncesi ve sonrasında yaptığı ödemeler ile davalıya her hangi bir borcu kalmadığını iddia ederek takip dosyasından dolayı davalıya 9.670,04 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup, taraflar arasında bayrak satış sözleşmesi olduğu, davalı tarafından bu satıştan dolayı ödenmeyen bakiye alacağın tahsili için davacıya karşı icra takibi yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, icra takibinden önce davalıya takip miktarının 9.670,04 TL" sini ödediğini bu miktar yönünden borçlu olmadığını iddia etmiş, yaptığı ödemelere ilişkin muhasebe işlem fişleri, ile bankalara yazılan ödeme talimat yazılarını dosyaya ibraz etmiştir. Ibraz edilen bu belgelere göre davacının ödemelerin bir kısmını zabıta memuru Muslahattin ... vasıtasıyla davalıya elden ödediği de anlaşılmaktadır. Nitekim yargılama sırasında davalı da kendisine bu şekilde yapılan 4.000,00 TL lik ödemeyi kabul etmiştir. Mahkemece, sadece kabul edilen bu miktar üzerinden dava kısmen kabul edilmiş, kalan kısım yönünden davalının imzasını taşıyan yazılı bir delil olmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Ancak davacı, temyizi sırasında daha öncede yargılama sırasında dayandığı, zabıta memuru vasıtasıyla davalıya yapılan 10.000,00 TL"lik ödemeye ilişkin davalı tarafından imzalandığı ileri sürülen teslim ve ödeme belgesini dosyaya ibraz etmiştir. Ödeme belgelerinin her zaman ileri sürülebileceği göz önüne alınarak mahkemece bu delil ve tarafların bu delile yönelik iddia ve savunmaları da dikkate alınmak suretiyle, davacının ödeme iddiaları yönünden yeniden bir değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.