8. Hukuk Dairesi 2017/11654 E. , 2019/1426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 16.01.2017 tarihli ve 2015/16095 Esas, 2017/207 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı vekili, 22.10.2013 tarihinde daha önceden ... İcra Müdürlüğünün 2013/1518 talimat sayılı dosyası üzerinden haciz konulan 129.941.2 metre ve 197 balya 40*40*40 kumaşa, iştirak haczi konulduğunu, üçüncü kişi ... Teks. San ve Dış. Tic. A.Ş.nin istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak istihkak iddiasının doğru olmadığını iddia ederek, davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, istihkak iddiasına konu malların kendilerine ait olduğunu, ......Ltd. Şti. tarafından düzenlenen faturanın 05.09.2013 tarihli olup, bedelin 17.09.2013 tarihinde ithalat ödemesi olarak yapıldığını, millileştirme vergilerinin ödendiğini, ispat külfetinin alacaklı tarafta olduğunu, borçlu şirketle aralarında organik bağın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu vekili, 22.10.2013 tarihli haciz işlemine konu malların mülkiyetinin kendilerine ait olmadığını, şirkete ait olduğunu, hacze konu malların konişmento ile üçüncü kişi şirkete cirolanıp teslim edildiğini, Çin menşeili malların faturasının 29.08.2013 tarihinde kesildiğini, 05.09.2013 tarihinde ise kendileri tarafından 3.kişi şirkete faturasının kesildiğini, bedelinin de ... Teks. Dış. Tic. Paz. Ltd. Şti"nin hesabına 17.09.2013 tarihinde havale edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz konulan menkul malların bedeline ilişkin 05.09.2013 tarihinde fatura düzenlendiği, bedelinin 17.09.2013 tarihinde takip borçlusunun banka hesabına ödendiği, 07.10.2013 tarihinde de malların vergi ve gümrük kayıtları yapılarak ... Teks. San. ve Dış. Tic. A.Ş. adına millileştirildiği, istihkak iddia eden ... Teks. San. ve Dış. Tic. A.Ş.nin ticaret kayıtları incelendiğinde her iki şirketin de borcun doğum tarihinden önce kurulduğu ve şirketler arasında yapılan iş dışında başka yönlerden organik bir bağ bulunmadığı, bu durumda davaya konu menkul malların konişmentodaki ciro ve devir ile hacizden önce mülkiyetinin davalı üçüncü kişiye geçtiğinin kabulü gerektiği, ispat yükü üzerinde olan alacaklının iddiasını kesin ve inandırıcı deliller ile ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 16.01.2017 tarihli ve 2015/16095 Esas, 2017/207 Karar sayılı ilamı ile; borçlu şirket hakkında ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen iflasın ertelenmesi talepli 2013/470 Esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesinde aktiflerin pasifleri karşılamadığı, bu nedenle şirketin borca batık olduğunun beyan edildiği, dava dosyasına ibraz edilen kayyum raporunun da bu doğrultuda olduğu, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, borçlu şirketin borca batıklığının tespit edildiği, 10/08/2013 tarihi ile 31/12/2013 tarihleri arasındaki ticari faaliyetin büyük bir kısmının davalı üçüncü kişi şirketle yapıldığının tespit edildiği, bu raporlardaki bilgi ve tespitler ile borçlu şirketin toplam stoklarının miktarı da göz önüne alındığında, borçlu şirketin, istihkak iddiasında bulunan davalı üçüncü kişi şirkete yapmış olduğu tasarrufun ticari işletmeye ait ticari emtianın pek büyük bir kısmına tekabül ettiğinin kabulü gerektiği, bu doğrultuda, davalılar arasında işletme devrinin varlığı kabul edilerek, davalı üçüncü kişinin de devralan sıfatıyla işletmenin borçlarından sorumlu olduğu hususu gözetilerek, davacı alacaklının açmış olduğu davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar vermenin doğru olmadığına karar verilmiş, davalı üçüncü kişi tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede borçlu şirketin iflas erteleme talebi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonunda borcu batık olduğundan bahisle iflasına karar verildiği, müdahil vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarihli ve 2017/2145 Esas, 2017/1718 Karar sayılı ilamı ile “ Grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekli olup, bilirkişi raporunun da buna göre yapılmış olmasına ve özellikle ... ... Ltd.Şti.nin borca batık olmadığının bildirilmesine rağmen, neden iflasına karar verildiğine ilişkin gerekçe anlaşılamamaktadır.” gerekçesi ile Mahkeme hükmünün kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde, Mahkemece yapılması gereken iş, davalı borçlu ve davalı üçüncü kişinin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılarak, borçlunun malvarlığının borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı, üçüncü kişi ile borçlu şirketin aralarındaki ticari ilişkinin ne zaman başladığı, tasarruf tarihi itibariyle borçlu şirketin üçüncü kişi şirketten alacaklı olup olmadığı, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında yapılan tasarrufun ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını teşkil edip etmediği noktasında incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarını da içerir bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, alacaklı tarafından açılan davada Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeni ile hükmün bozulması gerekirken değişik gerekçe ile bozulduğu anlaşılmakla, davalı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın açıklanan değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.01.2017 tarihli ve 2015/16095 Esas, 2017/207 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı değişik gerekçe ile İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.