Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın, tehdit eylemini TCK"nın 86/3-a maddesi kapsamındaki yaralama eylemiyle birlikte gerçekleştirdiği anlaşıldığından, uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede: 1-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükmün temyizine gelince, Başka nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, yüklenen suç için öngörülen seçimlik cezalardan zorunlu olarak tercih edilen hapis cezasının, TCK"nın 50/2 ve 58/3. maddeleri gereğince, adli para cezasına çevrilemeyeceği, ancak TCK"nın 50/1 maddesinde düzenlenen diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.