8. Hukuk Dairesi 2013/8693 E. , 2014/433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2011/185-2013/19
M. K. ile R.. B.. aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının kabulüne dair Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.01.2013 gün ve 185/19 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeni tarafından davalı aleyhine Konya 9.İcra Müdürlüğü"nün 2009/1169 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcunu ödemediği gibi malvarlığına da rastlanmadığını, takibin devamı sırasında davalının babasının öldüğünün tespiti üzerine mirasbırakanından intikal edecek miras hisseleri üzerine haciz konulduğunu, dava dışı mirasçının davalının mirası reddettiğinden bahisle haczin kaldırılmasını talep ettiğini, davalının borcunu ödememek, icra takibini sonuçsuz bırakmak kastı ve kötüniyetle mirası reddettiğini, mirasın reddinin iptali ile borçlu-davalının mirasçılık sıfatının devamına ve miras hissesine düşen malvarlığı üzerinde icra işlemlerinin yapılabilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının Konya 3.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/1436 Esas ve 2009/ 1917 Karar sayılı mirasın reddedildiğinin tespitine ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içinde mevcut mirasçılık belgesine göre; davalının miras bırakanı-babası F. B. 21.07.2009 tarihinde ölmüş; geriye davalı ve diğer mirasçıları kalmıştır. Davalı ve dava dışı bir kısım mirasçının 29.07.2009 tarihinde mirasın reddi talebiyle açtıkları dava üzerine, Konya 3.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/1436 Esas ve 2009/1917 Karar sayılı ve 06.11.2009 tarihli hükmüyle; davanın kabulüne, dava açan mirasçılar bakımından TMK"nun 605.maddesi gereğince mirasın reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir.
Konya 9.İcra Dairesi"nin 2009/1169 Esas sayılı dosya sureti incelendiğinde; temyiz incelemesine konu davanın davacısı tarafından davalı ve dava dışı şahıs aleyhine 06.02.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, borçlu-davalı adına kayıtlı araç ve miras bırakanından intikal edecek paylar bakımından murisi adına kayıtlı bir kısım taşınmaz üzerine kayden haciz şerhi konulduğu belirlenmiştir.
TMK"nun 609.maddesinde mirasın gerçek reddinin, ergin ve ayırtım gücü taşıyan mirasçıların Sulh Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanlarıyla mirası kayıtsız ve şartsız reddettiklerini bildirmeleri halinde mümkün olacağı bildirilmektedir. TMK"nun 606.maddesine göre ise, miras 3 ay içinde reddolunabilir. Başka bir anlatımla, Sulh Hakimi mirasçının red hakkı üzerinde takdir yetkisine sahip değildir. Mirası reddeden kişinin mirasçı olduğu, reddin kayıtsız şartsız ve üç aylık süre içinde yapıldığının belirlenmesi halinde tescil etmekle yükümlüdür.
Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK.m.2) Mirasbırakandan miras intikalinde, mirası red hakkının üçüncü kişileri zararlandırmak amacıyla kullanılmaması gerekir. Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddi halinde, alacaklıları reddin iptaline ilişkin dava açabilir. Reddin iptaline karar verilmesi halinde ise, miras resmen tasfiye edilir. TMK"nun 617.maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali davasının, borçlu mirasçının mirası reddettiği günden itibaren altı aylık süre içinde açılması gerekir. Süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır. Somut olayda; davanın açıldığı 21.06.2010 tarihi itibariyle hak düşürücü süre geçmiş bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığa uygun düşmeyen mirasın hükmen reddine ilişkin düzenlemelerden bahisle ispat hakkının tersine çevrilmesi suretiyle ve hak düşürücü süre gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.