MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

I- Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
1- Siirt Belediye Başkanlığında veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosunda görev yapan, muhtaç asker ailelerine yapılan yardımları kayıt defterine işlemekle görevlendirilen sanığın, 01.02.2008-09.10.2012 tarihleri arasında, ... Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından, Ziraat Bankasına hitaben yazılmış, asker ailesi cari hesabından kendisi adına para ödenmesi talimatını içerir belgeleri, belediye başkanı ... ile, muhasebe yetkilileri ..., ... ve ... adına sahte imza atmak ve belediye mührünü basmak suretiyle sahte olarak oluşturduğu olayda; sanığın imzaladığı belgelerin görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir belge olmadığı ve eylemin TCK’nin 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden, sanığın aynı Kanun’un 204/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına hükmedilmesi,
2- Kısa kararda, sanık hakkında hükmolunan temel cezanın, TCK’nin 43/1. maddesi gereğince artırılması sırasında hapis cezası yanında 9360 gün adli para cezasına da hükmedilmesi suretiyle hükmün karıştırılması,
3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
II-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesi:
Hükmün gerekçesinde, sanığın, sahte belgelere dayanarak Ziraat Bankasından müteatit defalar para çekmekten ibaret eyleminin, TCK’nin 158/1-e maddesinde düzenlenen “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında aynı Kanun’un 158/1-f maddesinde düzenlenen “banka veya kredi kurumlarının aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık” suçundan cezalandırılmasına hükmedilmesi suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.