Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14632
Karar No: 2016/637
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/14632 Esas 2016/637 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/14632 E.  ,  2016/637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Davacı, mirasbırakan annesi ..."nin 41 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümünü vekil kıldığı davalı ... aracılığıyla 16.05.2007 tarihinde davalı ...."a, onunda 09.07.2007 tarihinde davalı ..."a, Dursun"nun da 10.08.2007 tarihinde diğer davalı ..."ye devrettiğini, akit tarihinde ..."nin ehliyetsiz olduğunu, davalıların arkadaş olup el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile muris ... adına tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...., kayıt maliki olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ... ve ..., iyiniyetli olduklarını belirtip davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise savunma getirmemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."nin 41 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümünü noterde düzenlenen 10.05.2007 tarihli vekaletname ile vekil kıldığı .... aracılığıyla 16.05.2007 tarihinde, 19.300,00-TL bedelle davalı ...a, onunda 09.07.2007 tarihinde 19.3000,00-TL bedelle davalı ..."a, ..."un da 10.08.2007 tarihinde 19.500,00-TL bedele diğer davalı ..."ye satış suretiyle devrettiği, muris Şerife"nin Adli Tıp Kurumu Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile vekâletnamenin düzenlendiği 10.05.2007 tarihinde ehliyetsiz olduğunun saptandığını, murisin 23.07.2007 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacı kısıtlı kızı ..."nın kaldığı, eldeki davanın davacı ..."nın vasisi tarafından açıldığı anlaşılmaktadır.
    Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile temlikten 6 gün önce düzenlenen vekâletname tarihinde murisin hukuki ehliyete haiz olmadığı saptandığına göre ilk el konumundaki davalı ..."nın ediniminin geçersiz olduğu açık olup ilk elden temellük eden davalı ... ve son kayıt maliki ..."nin ise Türk Medeni Kanunu"nun 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli olmaları halinde kazanımlarının korunacağı kuşkusuzdur.
    Ne varki; mahkemece bu konuda hükme elverişli olacak nitelikte bir araştırma yapıldığı söylenemez.
    Bilindiği üzere; Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları,dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle,alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiş tir. Bu amaçla Medeni Kanunun 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989, tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023.maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır.İşte bu nedenle Devlet,nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş,bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş,değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarakta tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur.Belirtilen ilke M.K.nun 1023.maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tesçil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tesçile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde,huzur ve güveni koruma,toplam düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi,hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.
    Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı,kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta,şeklen iyi niyetli gözükeni değil,gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması,bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Nitekim bu görüşten hareketle "kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu,iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğin den (re"sen) nazara alınacağı ilkeleri 8.ll.l99l tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.
    Hâl böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde davalı ... ve son kayıt maliki ..."nin iyiniyetli olup olmadıklarının araştırılması, özellikle taşınmazın sık aralıklar ile el değiştirdiğinin gözetilmesi davalı ..."nin davaya konu taşınmazın yer aldığı apartmanda temlikten önce ikamet edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması, tanıkların davalı ... ve ..."nin birbirleri ile ilgilerinin olup olmadıkları konusunda etraflıca beyanlarının alınması, taşınmazda davalılar tarafından yapılan tadilatlar varsa bu tadilatları da nazara alınarak akit tarihlerinde taşınmazın gerçek değerinin saptanması, tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte irdelenmesi, davalıların iyiniyetli olup-olmadığının, bir başka ifadeyle Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp- yararlanamayacaklarının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı vasinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi