18. Hukuk Dairesi 2014/2963 E. , 2014/7641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2012/4-2012/122
Dava dilekçesinde, babası A. Y."ın yerel yazımdan dolayı kayıt dışı kaldığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının babası A.Y."ın Hekimhan"da çıkan yangın sonrası yapılan yerel yazımda kayıt dışı bırakıldığını bildirerek, A. Y."ın yerel yazım nedeni ile kayıt dışı kaldığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının çıkan yangından sonra yapılan yerel yazımda babası hanesinde görünmediği, evlenerek gittiği kocası hanesinde kayıtlı olduğu, talebinin de babasına ait hanede yazılması istemine ilişkin olup, bu başvurunun idari işlem gerektirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, nüfus müdürlüğünün 06.04.2012 gün ve 94 sayılı cevabı yazısından nüfus bilgileri sorulan Mahmut ve Bağdat oğlu 1333 doğumlu 20.05.1978 tarihinde vefat eden A.Y."ın, yapılan araştırmada kütüklerde kaydına rastlanamadığı, ilçede 1968 yılında yangın çıktığı 1978 yılında yapılan yerel yazımdan önce ölen, naklen giden ve evlenerek giden kadınların ise koca hanelerine tescil edildiği bildirilmiştir.
Dava dilekçesinde, yangından sonra yapılan yerel yazımda, önceden ölmüş olması nedeni ile nüfusa tescil edilmeyen A. Y."ın yerel yazım nedeni ile kayıt dışı kaldığının tespiti istenilmektedir. Türk Medeni Kanunu"nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içermektedir. Yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." ibaresini içermekle, mahkemece açılmış bulunan tespit davasında hukuku etkilenecek kişiler davaya dahil edilerek gerekli kanıtlar toplanıp oluşacak kanıya göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.