23. Hukuk Dairesi 2018/344 E. , 2020/4016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkilinden bazı ürünlerin besin değerlerinin analizlerinin yapılmasını talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu analizlerin yapıldığını, düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine yapılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince faturaların teslim alınmadığını, hizmetin de yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 13.06.2016 tarih ve 2015/6311 E.,2016/3588 K.sayılı ilamıyla davalı tarafça, davacının da geldiği ön inceleme duruşmasında ilk kez sunulan cevap dilekçesinin deliller bölümünde takip dayanağı faturaların e-mail yoluyla kendilerine gönderildiği savunulup, cevabi ihtarname örneğinin eklendiği anlaşıldığından mahkemece, davalı delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında analiz raporlarının düzenleneceği tarih konusunda düzenlenmiş yazılı bir anlaşmanın ya da davacı taahhüdünün olduğuna ilişkin bir delilin sunulmadığı, aksine davacı tarafça sunulan e-mail yazışmaları incelendiğinde özellikle 18 Haziran 2013 tarihli e-mailde davalı çalışanı tarafından davacıya yeni numune gönderilme isteğinin ileri sürüldüğünün görüldüğü, fuar tarihinden sonraki tarihte yapılan bu yazışma ile birlikte diğer e-mail içeriklerinden analiz raporlarının fuar tarihine yetişmesi gibi bir gerekliliğin bulunmadığı, takipten önce temerrüt oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca, hükmedilen vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği, davalı yararına reddedilen miktarın ise 9,12 Euro olduğu anlaşılmakla, bu durumda mahkemece davalı yararına 23,36 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.679,78 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararında hüküm kısmının 9 no.lu bendinde yer alan “1.679,78 TL” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “ 23,36 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.