Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/2381 Esas 2015/2504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2381
Karar No: 2015/2504
Karar Tarihi: 16.03.2015

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/2381 Esas 2015/2504 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2015/2381 E.  ,  2015/2504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bandırma İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/12/2014
    NUMARASI : 2014/429-2014/507

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı alacaklı vekili, 01.03.2011 başlangıç, 01.07.2019 bitiş tarihli kira sözleşmesine dayanarak 21.08.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 10.950 TL den 2014 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira parası toplamı 21.900 TL nin tahsili isteminde bulunmuş, davalı kefiller süresinde yaptıkları itirazlarında borçlarının bulunmadığını bildirmişlerdir. Mahkemece kefillerin sözleşmeye göre adi kefil oldukları bu nedenle önce asıl borçluya gidilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davaya dayanak sözleşmeyi dava dışı G. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. Kiracı her iki davalı kefil olarak imzalamışlardır. 6102 sayılı TTK"nun 7. maddesinde (mülga Türk Ticaret Kanunu aynı madde) "" İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur "" düzenlemesi bulunmaktadır. Dava dışı kiracı ticaret şirketi olduğundan belirtilen yasal düzenleme gereği sözleşmede yazmasa bile davalı kefiller kiracının borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Bundan ayrı sözleşmede ki artış şartı muayyen olup, (DİE"nin belirlediği Tefe-Tüfe ortalaması) takibe konu dönemde sözleşme süresi içindedir. Bu durumda kefiller sorumlu oldukları süreyi ve miktarı da bilmektedirler. Yukarıda belirtilen nedenlerle işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Karar bu nedenle bozulmalıdır.

    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"nın 428 ve İİK"nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.