Esas No: 2021/18393
Karar No: 2022/10549
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18393 Esas 2022/10549 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, karşılıksız yararlanma suçundan sanığın yargılandığı davada yerel mahkemenin hükmünü reddetti. Sanık hakkında daha önce açılan davada hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmişti ancak sonrasında açılan bir iddianame suçun hukuki kesinti oluşturduğu için karşılıksız yararlanma suçu için zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, karşılıksız yararlanma suçu için özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK'nun 168/5. maddesi gereğince sanığın hakkında açılan davadan önce katılan kuruma uğratılan zararın belirlenerek ödeme yapması halinde kamu davası açılamayacağı belirtildi. Ancak bu sürecin eksik işlem yapılarak sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı kararını vermek için gerekli incelemeler yapılmadığı ve iddianamenin iadesi sebebi olduğu ifade edildi. Kararda, karşılıksız yararlanma suçu için TCK'nun 43/1 maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği ve özel etkin pişmanlık düzenlemesinin de dikkate alınması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: TCK'nun 43/1 ve 168/5. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Red
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
... 42.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.03.2015 tarih 2014/463E sayılı dosyası ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanık hakkında 18.08.2014 tarihli kayıt dışı tespit tutanağına dair 23.12.2014 tarihli iddianamenin düzenlendiği,13.11.2014 tarihli kayıt dışı elektrik tespit tutanağına dair 03.03.2015 tarihinde iddianame düzenlendiği, 19.01.2014 tarihli tutanağa ilişkin olarak ise 24.09.2014 tarihli iddianamenin düzenlenerek yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında ... 42.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.03.2015 tarih 2014/463E sayılı dosya ile mahkumiyet kararı verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulandığının anlaşılması karşısında, 19.01.2014 tarihli tutanak ve 18.8.2014 tarihli tutanaklardan sonra 24.09.2014 tarihinde düzenlenen iddianamenin hukuki kesinti oluşturduğu anlaşılmakla, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilip, bu suça ilişkin 5237 Sayılı TCK’nın 43/1.maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uygulanması gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi,
2-Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK'nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, ek bilirkişi raporu alınarak 18.08.2014 tarihli tutanağa ilişkin belirlenecek vergili ve cezasız bedele ilişkin sanığa belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.07.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.