3. Hukuk Dairesi 2015/17041 E. , 2017/4291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü :
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davacı şirkete ait pamuk fabrikasında kullanılan elektrik sayacından dolayı davalı kurum tarafından kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiğini, , davalı tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağının tutulduğu tarihte fabrikanın çalışmadığını, müvekkili şirketin kaçak elektrik kullanmadığını beyanla davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen toplam 87.992,34 TL bedeli kabul etmediklerini beyanla davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen 87.992,34 TL dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili;yapılan tahakkukun usul ve mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ; - Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; Davacının kaçak kullanım bedeli olarak 15.04.2014 tarihli 016455 seri nolu kaçak tahakkukuna istinaden 87.882,34 TL olarak talep edilen borç miktarından 68.864,15 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, söz konusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık kaçak tahakkukuna vaki menfi tespit davası niteliğindedir.
1-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ,davacı tarafından sayaca müdahale edildiği ve bu yöntemle kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek ilgili yönetmelik maddeleri çerçevesinde davalı kurumun talep edebileceği kaçak elektrik tüketim bedelinin 19.018,09 TL olduğu yönünde görüş beyan edilmiştir.
Davalı taraf bilirkişi raporuna gerekçelerini de belirterek itiraz etmiş, yeni bir rapor alınmasını talep etmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.
Aynı kanunun 281. maddesinde ise, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda,hükme esas alınan bilirkişi raporu kendi içinde çelişkiler içermektedir.Açıklama kısmında ek tahakkukun 178 gün üzerinden yapılması gerektiği beyan edilmiş ; hesaplama yapılırkan ek tahakkuk 165 gün üzerinden hesap edilmiş ; kurum tahakkukuyla bilirkişi raporu arasında çıkan fahiş farkın neden kaynaklandığına ilişkin bir açıklama yapılmamıştır . Davalı vekili hükme esas alınan rapora gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiş, ancak mahkemece, davalı vekilinin rapora itirazını reddetmiş, itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edilmiştir. Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmek de uzman bilirkişilerin görevidir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı vekilinin rapora itirazlarını karşılar biçimde önceki bilirkişi dışında oluşturulacak uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi