Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/71 Esas 2014/4008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/71
Karar No: 2014/4008
Karar Tarihi: 23.05.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/71 Esas 2014/4008 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/71 E.  ,  2014/4008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Denizli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 12/09/2013
    NUMARASI : 2013/63-2013/16

    Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili iflasın ertelenmesi kararı sonrasında iyileştirme projesinin başarı ile uygulandığını, borçların bir kısmının ödendiğini, bir kısmının da ödeme planına bağlandığını; şirketlerin mali durumlarının iyileştiğini ileri sürerek iflasın ertelenmesi kararının her iki şirket için de bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları, Yargıtay bozma kararı ile tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketlerin ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi sunamadıkları, ilk erteleme kararının verildiği 10.09.2008 tarihinden bu yana yasal beş yıllık erteleme ve uzatma sürelerinin dolduğu gerekçesiyle iflasa karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Yüksek 19. Hukuk Dairesi"nin 3.11.2010 gün ve 2010/7470 E., 12423 K. sayılı kararında aradan geçen sürecin de dikkate alınarak davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tekrar belirlenmesi istenmişse de mahkemece, bu bozma kararı gereği yerine getirilmemiş; bu husus da davacılar vekilince temyiz konusu edilmiştir.
    Gerek kayyım raporlarında ve gerek davacılar vekilinin beyanlarında şirketin varlıklarını koruduğu belirtilmiştir. Makine ve teçhizatlar başta olmak üzere duran varlıkların geçen zaman içindeki yıpranmaları da gözönüne alındığında değerlerinin azalacağı tartışmasızdır. Taşınmazların da başta imar işlemleri olmak üzere, durumlarında değişiklik olduğuna dair bir iddia da bulunmadığından, rayiç değer artışının borca batıklık durumu üzerindeki etkisinin belirgin olmayacağı belirgindir.
    Şirketin içinde bulunduğu ekonomik durum, faaliyetinin durma noktasına gelmiş olması, borçların hızla artması, davanın başından beri yabancı kaynak bulunamaması ve ortağın da taahhüt ettiği fonu sağlamaması dikkate alındığında, sadece rayiç değerlerin yeniden tesbit edilmemiş olduğuna yönelik temyiz itirazları bozmaya yeterli görülmemiştir.
    Yukarıdaki açıklamalara, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.