1. Hukuk Dairesi 2015/16898 E. , 2016/605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, kayden maliki olduğu 16387 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki dairesini davalının haksız biçimde kullandığını, 25.06.2012 tarihinde ihtar göndermesine rağmen müdahalenin devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve satın alma tarihinden itibaren aylık 400,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava dışı ...nden 2 daire satın aldığını, kooperatif tarafından daireler teslim edilinceye kadar dava konusu daireyi kullanmasına izin verildiğini, işgalin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, dava dışı kooperatifin üyesi olan davalının anılan kooperatifin yer göstermesi ile dava konusu daireleri kullandığı, kötü niyetli olmayan davalı bakımından ecrimisil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 16387 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı ve dava dışı kişilerin paydaş oldukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, yargılama sırasında kat irtifakı kurulması sonucunda çekişmeli (A Blok) 7 nolu bağımsız bölümün davacı adına 13.02.2013 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı tespit edilmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacının temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
Somut olayda, arsa sahibi davacı ile dava dışı kooperatif arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre çekişmeli 7 nolu bağımsız bölümün davacıya isabet ettiği ve yargılama sırasında kat irtifakı tesis edilerek anılan bağımsız bölümün 13.02.2013 tarihinde davacı adına tescil edildiği, davalının dava konusu taşınmazın diğer paydaşlarından ve aynı zamanda yüklenici olan ...nin üyesi bulunduğu, uzun süredir kooperatif aidatlarını ödemediğinden üyelikten çıkarılma sürecinin başlatıldığı, davalı savunmasının aksine kooperatif tarafından 16.10.2012 tarihli yazı ile, davalıya teslim edilen bir daire olmadığının bildirildiği açıktır.
Bu durumda, davalının maliki olmadığı ve başkasına ait olduğunu bildiği taşınmazı kullanımının iyi niyetli olduğu söylenemez. Aksi yöndeki davalı savunması da toplanan deliller ve dosya kapsamı ile sabit olmamıştır.
Hâl böyle olunca, davacının ecrimisil isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.