21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19870 Karar No: 2015/16794 Karar Tarihi: 17.09.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19870 Esas 2015/16794 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, murisin Kurum işleminin iptaliyle ölüm aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davacının talebini kabul etmiş, ancak hükümde yazılı şekilde sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozmuştur. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisinin 632 gün SSK'lı hizmetinin bulunduğu, 07.03.2013 tarihinde 300 gün karşılığı askerlik borçlanması yaptığı, davacının 03.03.2013 tarihli ölüm aylığı tahsis talebinin, askerlik borçlanmasıyla 1800 günü tamamlanmadığından talebinin reddedildiği ve murisin 12.02.2013 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Davacının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun \"Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları\" başlıklı 32/2-a maddesi gereği en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlan
Davacı, murisin Kurum işleminin iptaliyle ölüm aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi arafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacıların 12.02.2013 tarihinde vefat eden sigortalı eş ve baba Lütfi Uruk"dan dolayı 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığı tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisinin 632 gün SSK"lı hizmetinin bulunduğu, 07.03.2013 tarihinde 300 gün karşılığı askerlik borçlanması yaptığı, davacının 03.03.2013 tarihli ölüm aylığı tahsis talebinin, askerlik borçlanmasıyla 1800 günü tamamlanmadığından talebinin reddedildiği ve murisin 12.02.2013 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacı murisinin ölüm tarihi olan 12.02.2013 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa"nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacıların murisi ...U...her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına rağmen davacının 03.03.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK 297/1-b maddesinde " hükümde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin gösterilmesinin gerektiği " hüküm altına alınmış olmasına rağmen davacılar Ö.. M.. U... ve ... ...taraf olarak karar başlığında yer almaması hatalı olup bozma sebebidir. O halde davacı ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine , 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.