23. Hukuk Dairesi 2014/42 E. , 2014/4002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/193-2013/456
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının 21.06.2009 tarihli genel kurulda alınan karar uyarınca, geçmiş dönem borcuyla birlikte yeni dönem aidatlarını ödememesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin, davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 1998 yılında kooperatife üye olduğunu, aidatlarını düzenli olarak ödediğini, yapmış olduğu ödemeler toplamının daire maliyetinden fazla olduğunu, genel kurulda kabul edilen borçlarla ilgili ayrıntıların bilinmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce “kooperatif konusunda uzman bilirkişi heyeti seçilerek davalının kooperatif hissesini devredip devretmediği, devretmiş ise hangi tarihte kime devrettiği, kooperatife borcu olup olmadığı hususlarının tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti gerektiği” belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davalı kooperatifte hissedar olduğu ve bir kısım para ödemesi mevcut ise de davalının borcunun ne şekilde hesaplandığının ve borcunun bulunup bulunmadığının defter ve belgelerle ispat edilemediği, gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 13.02.2013 günlü, 2012/6734 Esas, 2013/785 Karar sayılı ilamı ile “davacının davalı hakkında başlattığı takipte hukuki yararının bulunduğu sonucuna varılması halinde, kooperatif genel kurulunca, ödeme yönü belirlenerek, kararlaştırılan aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanacağına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın katılmasalar dahi tüm ortakları bağlayacağından, kooperatifin kurulduğu tarihten takip tarihine kadar tüm genel kurul kararlarının getirtilerek uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp genel kurul kararlarına göre takip tarihi itibariyle davalının ödemesi gereken aidat miktarı, davalının kooperatifçe benimsenen ödemelerinin ödeme tarihleri itibariyle mahsubundan sonra sorumlu olduğu aidat ve işlemiş faiz miktarıyla ilgili rapor alınıp, takip tarihi itibariyle borcun varlığının saptanması ve sonucuna göre bir karar verildiği gerektiği” belirtilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, taşınmaz satışının ortaklık payı devri anlamına gelmediği, kooperatif ortağı olmayan davalı devralanın aidat borcundan sorumlu tutulamayacağı, her ne kadar davalı Nagihan tarafından dava dışı T. Ö. dava konusu taşınmaz satılıp teslim edilmiş ise de, ortaklık payı devredilmediğinden, davalı aleyhinde yapılan icra takibinde 12.507,00 TL asıl alacak talep edilmiş ise de borcun neden kaynaklandığı, ayrıntısı ile gösterilmeyip , bu nedenle 11.607,00 TL bakımından davalının itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 900,00 TL ana para ve 8,18 TL yasal faiz üzerinden devamına, alacak likit olmadığından inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.