5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/2516 Karar No: 2014/9061 Karar Tarihi: 25.09.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/2516 Esas 2014/9061 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir polis memuruna görevini yaptırmamak için direnme suçundan yargılanan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın hakaret suçundan açılmış bir dava olmadığı ve delil durumunun mahkumiyet için yeterli olmadığı gerekçesiyle sanık beraat etmiştir. Sanığın kişilik özellikleri ve tutumu değerlendirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesi eleştirilmiştir. Kararda TCK'nın 43/2. maddesi ve CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri de yer almaktadır.
5. Ceza Dairesi 2013/2516 E. , 2014/9061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Sanık ... hakkında mahkumiyet, sanık ... hakkında beraet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/03/1990 gün ve 1990/8-3-70, 09/10/2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı Kararlarında vurgulandığı gibi bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, bu kapsamda hakaret suçundan usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmadığı, zamanaşımı süresi içinde mahallinde yasal işlem yapılabileceği anlaşılmakla, temyiz incelemesinin Üst Cumhuriyet Savcısının sanık ... hakkındaki beraet, sanık ..."ın ise hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında verilen beraet hükmünün yapılan incelemesinde; Mağdur ... bu sanığın da kendisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir kullandığını beyan etmiş ise de 09/02/2006 tarihli olay tutanağında sanığın polis memurlarına karşı görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullandığına dair bir kayda yer verilmediği, tanık ..."nın kovuşturma evresindeki beyanında polis memurlarına karşı her hangi bir saldırgan hareketinin olmadığını beyan etttiği, yüklenen suçun subutu hususunda şüphenin oluştuğu, ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m.38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.142/2), mevcut delil durumunun mahkumiyet için yeterli olmadığı, mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün yapılan incelemesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Direnme fiilini birden fazla kamu görevlisine karşı işleyen sanık hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
Kayden sabıkasız olup, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir hali bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hakkında tesis olunan hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.