Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4362
Karar No: 2016/9214
Karar Tarihi: 08.11.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4362 Esas 2016/9214 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/4362 E.  ,  2016/9214 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2015 tarihli dilekçesiyle taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacı vekili 06.02.2015 tarihli dilekçesi ile davalıların murisi ... ile ... Noterliğinin 07.08.1962 tarih ve 7666 yevmiye numaralı satış vaadi ve ferağ vekaleti ile kadastro tespiti sonucu 323 sayılı parsel olarak 5423 m2 bağ cinsli taşınmazda murisin 1/2 payını temlik aldığını, bedelini ödediğini, taşınmazın teslim edildiğinin sözleşmede yazılı olduğunu ve halen zilyet olduğunu, davalılar adına 01.11.2010 tarihinde intikal işlemlerinin yapıldığını ileri sürerek davalıların tapularının iptalini ve adına tescilini istemiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın iddia edildiği gibi davacı tarafından kullanılmadığını, yapılacak keşif ve tanık beyanlarıyla bu taşınmazın davacı tarafından kullanılmadığının ortaya çıkacağını, davacının taşınmaz üzerinde ağaçlarının olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın sürekli olarak davalıların kontrolünde olduğunu beyanla zamanaşımı yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, sadece satış vaadi sözleşmesinde paranın alınıp teslim edildiğinin yazılı olmasının taşınmazın teslimi ve zilyetliğin devri anlamına
    gelmeyeceği, dolayısıyla zamanaşımının başlangıcı açısından davacı tanıklarının beyanlarında da taşınmazın teslimi ve zillyetliğin devrine ilişkin herhangi bir beyana rastlanmadığından taşınmazın teslim edilmemesi ve zilyetliğinin devredilmemesi nedeniyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Somut olayda; davacı ve davalıların murisi ... arasında ... Noterliğinde 07.08.1962 tarih ve 7666 sayılı satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiştir. Anılan sözleşmede davalıların murisi ... "yarı hissenin tamamını şimdiden kendisine terk ve teslim eyledim. Hissemin tamamında hak ve alakam kalmadığını kabul ve beyan ederim..." şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Sözleşme içeriğinden davacının zilyetliği devraldığı anlaşılmakta olup, davalılar resmi sözleşmenin aksini ispatlayacak aynı kuvvette delil ibraz etmemişlerdir.
    Bu durumda; davalı tarafın zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz.
    Bu durumda; dava konusu 323 parsel sayılı taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu 373 ada, 33 parsel numarasını aldığı gözetilip, yeni tapu kaydı getirtilerek, işin esasının incelenmesi ve bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi