8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4749 Karar No: 2019/1414 Karar Tarihi: 13.2.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/4749 Esas 2019/1414 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2016/4749 E. , 2019/1414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin inşaat şantiyesinde müvekkiline ait demirlerin haczedildiğini, demirlerin dava dışı inşaat firmasından satın alındığını, borçlunun inşaat sahasına sonradan geldiğini belirterek istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde borçlunun hazır olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu; haciz günü aradıkları için şantiyeye gittiğini, üçüncü kişi ile birlikte faaliyet göstermediğini, istihkak iddiasının haklı olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davacı üçüncü kişinin şantiye adresinde haciz yapıldığı, davacı tarafın istihkak davasının konusunu teşkil eden demirleri borçlunun yetkilisi olduğu şirketten aldığını kabullendiği, tanıkların beyanlarının da bu hususu doğruladığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Haczin üçüncü kişiye ait şantiyede gerçekleştirildiği, borçlunun haciz mahalline sonradan geldiği, bunun yanında haciz mahallinde borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığı, ayrıca borçlu ile üçüncü kişi arasında ...... bulunmadığına göre mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davalı alacaklı delil olarak dayandığı sevk irsaliyesi ile borçluya haciz mahallinde demir teslim ettiğini kanıtlamakta ise de, üçünü kişinin borçlunun yetkilisi olduğu firmadan 14.8.2014 tarihinde demir aldığını, bedelini ödediğini ancak alınan demirleri inşatta kullandığını, 17.10.2014 tarihli hacze konu demirlerin ise dava dışı firmalardan satın alındığına ilişkin beyanının aksini ispatlayamadığı; tanık beyanlarının istihkak davalarında güçlü delil olmadığı anlaşılmakla davalı alacaklının mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamadığının kabulü gerekir. O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"un 366/üçüncü maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.2.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.