Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Sanığın aşamalarda pişmanlık duyduğu yönünde olumlu bir davranışı olmamasına karşın, yaralama suçundan hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiş ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak; Sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas alınan ilamına konu suçun, TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve üçüncü fıkrada yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılması nedeniyle, TCK’nın 155/1. maddesine uyan güveni kötüye kullanma suçunun, uzlaştırma kapsamında bulunması karşısında, anılan suçla ilgili olarak uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılıp, sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.