3. Ceza Dairesi 2016/16119 E. , 2017/13908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine, beraatlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında katılan ...’ı kasten yaralama suçundan açılan kamu davası hakkında mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Suçtan zarar gören konumundaki mağdur ... ve Müşteki Turan’ın Yılmaz"ın yargılama aşamasında sanık hakkında şikayetçi olduğunu bildirdikleri ancak CMK"nin 238/2 maddesi uyarınca katılmak isteyip istemediğinin mahkemece sorulmadığı, hükümleri ise vekilleri tarafından müşteki sıfatıyla temyiz ettikleri, bu şekilde katılma iradelerini ortaya koyduğu anlaşıldığından 5271 sayılı CMK"nin 237/2. maddesi gereğince müştekilerin davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan temyiz dilekçesine göre, temyiz isteminin beraat hükmünün gerekçesine yönelik bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın beraat kararını temyizde hukuki yararı olmadığından; beraat kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında katılan ...’a karşı cebir ve tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında katılan ...’i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile katılan ...’a karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan ...’in babası ile sanık arasında önceye dayalı uyuşmazlık nedeniyle meydana gelen kavga olayında katılan ...’den kaynaklanan bir haksız hareket olmadığı görülmekle tebliğnamenin sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
a) Katılan ...’in 28.05.2014 tarihinde alınan beyanı için görevlendirilen pedagogun katılanın korku ve anksiyetiye bağlı travma geçirmekte olduğunu ve olaydan sonra konuşma güçlüğü yaşadığını belirtmesi karşısında katılanın konuşmasında sürekli zorluğa ya da konuşma yeteneğinin kaybolmasına neden olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumundan ayrıntılı rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Katılanda oluşan kırığın hayat fonksiyonlarını kaçıncı derece etkileyeceğine dair kesin rapor alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Kabule göre, suç tarihinde 5 yaşında olup beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan katılan ...’i olası kastla yaralayan sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nin 86/3-b maddesinin uygulanmaması,
d) Sanık hakkında katılan ...’i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
e) Sanık hakkında katılan ...’a karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin olarak, kovuşturma aşamasında dinlenen tanıklar Mehmet ve Serdar’ın soruşturma aşamasında katılan ve sanığın karşılıklı küfürleştiklerini beyan etmelerine göre tanıklardan kolluktaki ifadeleri okunarak bu hususta anlatımlarının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.