3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1806 Karar No: 2017/4221
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1806 Esas 2017/4221 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/1806 E. , 2017/4221 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacı kiralayana ait taşınmazda 01.10.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olan davalının kullanımında olan taşınmazda 14.10.2013 tarihinde çıkan yangında taşınmazın kullanılmaz hale geldiğini...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/160 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; yangının kasten çıkarıldığının tespit edildiğini belirterek taşınmazdaki zarar bedeli olarak şimdilik 15.150 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, 07.03.2014 tarihinde 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.03.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.