2. Hukuk Dairesi 2021/6775 E. , 2021/8080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tedbir nafakalarının ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiş ve hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davacı kadının, erkeğin ailesini istemeyerek karşı tavırlar aldığı, eşini dört kadından kurtaramadığını söylediği ve tek yanlı kararı ile sünnet düğünü yaptığı, davalı erkeğin ise eşine hakaret ettiği, eşinin üzerine yürüdüğü, ailesini ön planda tuttuğu, birlik görevlerini ihmal ettiği kusurlarının ispatlandığı gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna, kadın yararına maddî ve manevî tazminata, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmiş, tarafların sair istinaf itirazları esastan reddedilmiştir. Bölge adliye mahkemesince, eşinin üzerine yürümek vakıası davalı erkeğe kusur olarak yüklenmişse de, bu vakıaya ilişkin tanık beyanının sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak, soyut izahlardan ibaret olduğu, kaldı ki bu olaydan sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirdikleri, davacı kadın tarafından affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan bu eylemin af kapsamında kaldığı, bu itibarla da erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. O halde, bölge adliye mahkemesince tarafların kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları hep birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Bu husus gözetilmeden bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirme sonucu erkeğin ağır, kadının az kusurlu olarak kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2 nci bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2 nci madde koşulları oluşmamıştır. O halde, davacı kadının maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 03.11.2021 (Çrş.)