8. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9554 Karar No: 2020/15581 Karar Tarihi: 15.09.2020
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/9554 Esas 2020/15581 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kontrol noktasında kaçtıktan sonra yakalandı. Aracında ele geçirilen malzemelerin suç unsuru oluşturup oluşturmadığı ve hakkında herhangi bir adli işlem yapılıp yapılmadığı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kuruldu. Mahkeme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerektiğini belirtmiştir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur. Yasalara aykırı olarak hüküm verildiğinden, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Kanun maddeleri olarak, TCK 268/1, TCK 206, ve Kabahatler Kanunu 40/1 belirtilebilir.
8. Ceza Dairesi 2018/9554 E. , 2020/15581 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur. Somut olayda; kontrol noktasından kaçması üzerine yakalanan sanığın aracında ele geçirilen malzemelerin suç unsuru oluşturup oluşturmadığı ve hakkında herhangi bir adli işlem yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.