9. Hukuk Dairesi 2021/3093 E. , 2021/7125 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin zaman zaman ... Belediye Başkanlığında, zaman azam ise ... Belediyesi Spor Kulübü ve ... Belediyesi Spor Kulübü İktisadi İşletmesinde çalıştırıldığını, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile birlikte bir kısım alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının Belediye çalışanı olmadığını, diğer davalılar ile aralarında organik bağ olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen ilk karar davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.04.2015 tarihli 2015/7595 esas 2015/12367 karar sayılı ilamı ile özetle;
"1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalı ... Başkanlığının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş yerinde aldığı ücret tutarının ispatı işçiye aittir. İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Türk Borçlar Kanunun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı veya çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, iş yerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, iş yerinin özellikleri, emsal işçiler o iş yerinde ya da başka iş yerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Dava konusu alacak istekleri ile ilgili seri açılan davalarda çalışanların tanıtım ofisi sosyal ilişkileri elemanı, sekreter ve kalorifer kazanı teknik personeli gibi farklı işler yaptıkları halde ücret konusunda bir araştırma yapılmadan soyut iddia gibi tüm dosyalarda 1.800,00 TL net ücretin esas alınması gerçekçi olmamıştır. Mahkemece davacı işçinin mesleği, iş ve iş yerindeki kıdemi, işinin niteliğine göre emsal ücretlerinin ilgili kurum kuruluş ve meslek odalarından sorularak, tüm dosya kapsamına göre belirlenecek ücrete göre alacakların yeniden belirlenmesi gerekir.
3-Davacı Aralık-2008 den Aralık-2009 arasındaki tüm aylarda ücretin ödenmediğini iddia etmiştir. Ücretin ödendiğini işverenin banka kayıtları veya diğer yazılı belge ile ispat etmesi gerekir. Somut olayda işçi çalıştırılması konusunda davalılar arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının davalı ... işçisi olduğunun tespiti dosya kapsamındaki oluşa uygudur. Bu durumda resmi iş yerinde çalıştığı saptanan işçinin ücret ödemelerine dair belgelerin ilgili yerden getirtildikten sonra ücret alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir.
4-Mahkemece fazla çalışma ücreti konusunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda hafta tatili çalışması, hem hafta tatilinde hem fazla çalışma süresine dahil edilerek mükerrer hesaplama yapılmıştır. Bu durumda fazla çalışma ücreti hesaplanırken; hafta tatillerinde geçtiği kabul edilen 7,5 saatlik çalışmaların fazla çalışma süresine katılmadan alacağın yeniden tespit edilmesi gerekir. " gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararı sonrası mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 esas, 2007/611 karar, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 esas, 2008/7142 karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.04.2015 tarihli 2015/7595 esas, 2015/12367 karar sayılı bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece davalı ... dışında kalan davalılar yönünden “Davalılar ... Belediye Spor Kulübü ve ... Belediyesi Spor Kulübü İktisadi İşletmesi, mahkememizin bozmadan önceki hükmünü temyiz etmediklerinden dolayı bu davalılar hakkında verilen önceki hüküm kesinleştiği için bu davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay"ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, hakkında bozma kararı bulunmayan davalılar hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 29/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.