3. Hukuk Dairesi 2016/15670 E. , 2017/4203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların....Aile Mahkemesinin 12/12/2013 tarih, 2012/1704 Esas 2013/950 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, anılan ilam ile davalı lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğunu, boşandıktan sonra davalının ekonomik ve mali durumunun iyileştiğini, davalının oldukça yüksek bir maaş ile çalışmakta olduğunu yoksulluk nafakasına ihtiyacının olmadığını dolayısıyla yoksulluk durumunun ortadan kalktığını, müvekkilinin ise ekonomik ve mali durumunda davalıya oranla kötüleşme söz konusu olduğunu belirterek bu nedenlerle boşanma kararı ile davalı lehine hükmolunan aylık 250 TL nafakanın kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda nafaka bedelinin indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin uzun zamandır işsiz kaldığını son 6 aydır çalışmaya başladığını, halen ailesinin yanında ikamet ettiğini, müvekkili adına kayıtlı her hangi bir mal varlığının da bulunmadığını, davalının ekonomik olarak davacıdan daha güçsüz durumda olduğunu, davacının ekonomik durumunda bir kötüleşme olmayıp kötü niyetli olarak sigortaya maaşını eksik bildirdiğini belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında; bu evlilikten dolayı 18,500 TL borcunun bulunduğunu, davacıdan almakta olduğu nafakanın borcu kapanıncaya kadar devam etmesini istediğini belirtmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ödemekte olduğu aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle tümden kaldırılmasına, bir defaya mahsus ve toplu olmak üzere 9.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir.
HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır.
Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremeyeceği gibi, talepten başka bir şeye de karar veremez. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 12/12/2013 tarih, 2012/1704 Esas 2013/950 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı lehine hükmolunan aylık 250 TL nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiştir. Ancak Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmekle birlikte talep aşılarak bir defaya mahsus ve toplu olmak üzere 9.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine de karar verilmiştir. Bu durumda, Mahkemece; taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.