4. Ceza Dairesi 2014/38671 E. , 2019/1703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, görevi yaptırmamak için direnme, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık ..."ün duruşmada bildirdiği adresin aynı zamanda Mernis"te kayıtlı adresi olduğu, gerekçeli kararın adı geçen sanığın sözü edilen adresinde tebliğe çıkarılıp iade gelmesi üzerine, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi gerekirken, aynı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı ve bu nedenle işlemin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz isteminin süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle verilen Yerel Mahkeme"nin ret kararının kaldırılması suretiyle dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık ...’a yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan yargılama giderinin, CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca, Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, yargılama giderine ilişkin hüküm fıkrasından, “sanıktan tahsiline” ibaresinin çıkartılıp yerine, “6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan yargılama giderinin, CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca, Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi, biçiminde DÜZELTİLMESİNE, hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında tehdit, görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçları ile sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Sanık ..."ün, katılan ..."i silahla tehdit eyleminden sonra, ihbar üzerine sanık hakkında yasal işlem yapılması amacıyla olay yerine gelen jandarma ekibini fark ederek, aracı ile olay yerinden kaçmak isterken, yol üzerinde kendisine işlem yapmak amacıyla dur ihtarı yapan jandarma görevlisi katılan ..."in üzerine aracı sürüp uzaklaşması biçiminde kabul edilen eyleminin, malın teslimine yahut alınmasına yönelik olmayıp, kendisi hakkında yasal işlem yapmak isteyen katılan ..."in görevini yapmasını engellemeye yönelik olduğu anlaşıldığından, görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
a-Sanık ..."e yüklenen nitelikli yağma suçunun alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan olması sebebiyle, adı geçen sanığa zorunlu müdafii atanarak savunmasının müdafii huzurunda alınması ve kararın açıklandığı 18.06.2013 tarihli oturumda da, zorunlu müdafii bulundurulması gerektiği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 150/3, 151/1, 188/1, 289/3-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b-Hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenen yağma suçuna ilişkin TCK"nın 150/1. maddesinde öngörülen düzenlemeden, yalnızca meşru yollarla alacaklı sıfatı bulunan kişilerin yararlanabilecek olması ve somut olayda da, suça konu senedin alacaklısının sanık ... olduğunun kabul edilmesi karşısında, senedin tahsili için katılan ..."e yönelik tehdit eylemlerinde bulunan sanıklar ... ile ... hakkında, yağma suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hükümler kurulması,
c-Hüküm tarihinden sonra, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 75. maddesi uyarınca, sanık ..."e yüklenen yasak niteliğe haiz mermi bulundurma suçunun temas ettiği, 6136 sayılı Kanunun 13/4. maddesinde düzenlenen suçun, ön ödeme kapsamına alındığı anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
d-6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan yargılama giderinin, CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca, Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ...’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 2 (a), (b) (d) maddeleri dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar Mehmet Kemal ve ... hakkında yağma suçlarından yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.