12. Ceza Dairesi 2018/3534 E. , 2018/6345 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Karar Tarihi : 03/07/2017
Taksirle öldürme suçundan şüpheliler ..., ile ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/29905 soruşturma dosyası üzerinden verilen 12/04/2017 tarihli ve 2017/19476 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/07/2017 tarihli ve 2017/3349 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Dosya kapsamına göre; bebek ..."nin taksirle ölümüne neden olma suçundan şüpheliler haklarında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/05/2016 tarihli ve 2015/60451 soruşturma, 2016/26026 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/09/2016 tarihli ve 2016/3937 değişik iş sayılı kararını müteakip, yeni delil varlığı iddiasıyla kamu davası açılabilmesi için Sulh Ceza Hakimliğinden izin alınmasına yönelik müştekiler vekilinin 20/03/2017 tarihli dilekçesi üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/04/2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın, mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/07/2017 tarihli kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmış ise de;
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 172/2. Maddesinde yer alan, "(Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/05/2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/09/2016 tarihli sayılı kararını müteakip, müştekiler vekilinin talebinde gerekçe gösterilen Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığının 2016-01-52 sayılı "İnceleme" konulu yazısının yeni delil niteliğinde olup olmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması gerekip gerekmediği konusunda bir karar verilmesi gerekirken, mercii tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/04/2017 tarihli ve 2017/29905 soruşturma, 2017/19476 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde,
2-Müşteki Osman Köse"nin Sağlık Bakanlığı"na yaptığı şikâyeti üzerine Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından müştekiye cevaben gönderilen ve yeni delil olarak ileri sürülen 2016-01-52 sayılı "İnceleme" konulu yazısının sonunda, bu konuda ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmek üzere 18/05/2016 tarihli ve A.T./08 sayılı "Suç Duyurusu Raporu" ile Türk Tabipler Birliğine intikal ettirilmek üzere 18/05/2016 tarihli ve A.T./09 sayılı "Suç Duyurusu Raporu" tanzim edildiğinin belirtilmesine rağmen dosyada ilgili raporların bulunmaması, müşteki Dilek Köse"nin bahse konu özel hastanede Dr. ... tarafından muayene edilip doğumhaneye yatırıldıktan sonra personel çalışma belgesi olmadan mevzuata aykırı bir şekilde hastanede çalıştırıldığı belirlenen Dr. ... ve şüpheli ebe ... ile kimliği tespit edilemeyen bir erkek çocuk doktoru tarafından tıp kurallarına uygun olmayan şekilde doğumun gerçekleştirilmesi suretiyle bebeğinin öldüğünü iddia etmesi hususuna ilişkin bahsedilen şahısların ifadelerine başvurulmaması karşısında, ilgili hastane yönetimi ve hekimlerin bahse konu ölüm olayına ilişkin kusurlarının bulunmadığına ilişkin Adlî Tip Kurumu 1. Adlî Tıp İhtisas Kurulu"nun 04/11/2015 tarihli ve 4513 sayılı kararının da eksik belgelere istinaden hazırlanmış olduğu nazara alındığında, bahse konu "Suç Duyurusu Raporlarının" temin edilmesi ile anılan şüpheliler ile bilgi sahibi olanların tanık olarak ifadeleri alındıktan sonra şüphelilere atfı kâbil kusur bulunup bulunmadığının tespitine yönelik bir üniversite hastanesinden rapor alınması amacıyla soruşturmanın genişletilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 29/03/2018 gün ve 94660652-105-34-8955-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına müştekiler vekili tarafından 20/03/2017 tarihinde verilen dilekçe ekinde bulunan Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığının 2016-01-52 sayılı "İnceleme" konulu yazısının yeni delil niteliğinde olmaması dolayısıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/07/2017 tarih 2017/3349 değişik iş sayılı kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/07/2017 tarih 2017/3349 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.