3. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16016 Karar No: 2017/13892 Karar Tarihi: 01.11.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/16016 Esas 2017/13892 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2017/16016 E. , 2017/13892 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama ve tehdit suçlarından şüpheli .... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/05/2017 tarihli ve 2016/84986 soruşturma, 2017/53075 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/07/2017 tarihli ve 2017/3480 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 19.09.2017 tarih ve 2017/9190 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.10.2017 tarih ve 2017/54448 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Somut olayda, şüpheli Miraç ile müşteki .... karı koca olup ayrı yaşadıkları, müştekinin şikayet dilekçesi ile müşterek çocukları olan mağdur .....icra kanalı ile teslim aldığı sırada çocuğun annesi tarafından tehdit ve darp edildiğini kendine söylediğinden bahisle şikayetçi olması üzerine şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 14/06/2016 tarihli raporunda, mağdur ....n sol bacak kemiği üzerinde ekimotik alanın mevcut olduğu ve kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğunun belirtilmesi karşısında, mağdurun müşteki olan babasına icra kanalı aracılığı ile teslim edildiği sırada müşteki Zeynel ile mağdur Fatıma"nın konuşmalarım duyduğu iddia edilen araç şoförünün beyanı ile mağdur çocuğun usulüne uygun şekilde beyanının alınması sonucunda şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, talebin niteliğine göre, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümüne İlişkin Ortak Hükümler" kısmı ve 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca işin incelenmesi Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; dosyanın incelenmek üzere ilgili daireye GÖNDERİLMESİNE; 01.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.