11. Ceza Dairesi 2014/662 E. , 2014/11284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1) Resmi belgede sahtecilik: TCK.nun 204/1. maddesi gereğince ayrı ayrı beş kez 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna, ertelemeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına.
2) Nitelikli dolandırıcılık: TCK.nun 158/1-j-son, 168/2 maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 60.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna, 24 eşit taksitte tahsiline.
- TCK"nun 63.maddesinin tatbikine.
- Adli emanette kayıtlı çeklerin delil olarak dosyada saklanmasına
1- Sanıklar müdafiinin; "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Sanıklar müdafiinin; "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarına gelince;
Sanıkların, dosya içinde bulunan suretlerine göre; Türk Ticaret Kanununda sayılan zorunlu unsurları taşıdığı için kambiyo senedi vasfında olan suça konu çeklerde sahtecilik yaptıkları iddia ve oluşa uygun kabul olunduğundan, eylemin; suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 349/2. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 342/1, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun 210/1. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 204/1. maddelerinde yazılı "resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturduğu, 765 sayılı Yasanın 342/1. maddesinde yazılı cezanın türü ve üst sınırı itibariyle aynı Yasanın 102/3 ve 104/2. maddelerinde gösterilen 10 yıllık asli ve 15 yıllık kesintili veya 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinde yazılı cezanın türü ve üst sınırı itibariyle aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde gösterilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık kesintili dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu cihetle, gerek asli gerekse de kesintili dava zamanaşımı sürelerinin henüz dolmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede yazılı; kamu davasının dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinde, 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında, aynı kişiye karşı aynı anda işlenen eylemlerde 5237 sayılı TCK yönünden zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, sanıkların aldıkları mal karşılığında suça konu 7 adet çeki aynı mağdura vererek kullanmak şeklindeki somut olayda suça konu çeklerin aynı anda mı yoksa değişik zamanlarda mı düzenlenerek mağdura verilip kullanıldığı, mağdurdan ve sanıklardan sorulup kesin olarak belirlendikten sonra, 5237 sayılı TCK yönünden zincirleme suç koşullarının gerçekleşmediğinin tespiti halinde ise, suça konu belge sayısının, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayininde dikkate alınacağı da gözetilip, 765 ve 5237 sayılı Yasaların ilgili bütün hükümleri somut olaya uygulanıp, uygulamalı karşılaştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, sanıkların neden 5"er kez cezalandırılmalarına karar verildiği de karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.