15. Hukuk Dairesi 2016/5981 E. , 2018/435 K.
"İçtihat Metni"....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp giderim bedeli ve uğranılan zararın tahsili istemli alacak davası olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı ile aralarında yapılan sözleşmeye göre daire içi yapımı, dairenin tamirat ve evin iç dekorasyonunun yenilenmesi işi üzerine anlaşıldığını, davalının edimini gereği gibi ifa etmediğini, kullanılan malzemenin ve işin ayıplı olduğunu bu nedenle uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile yapılmış yazılı bir sözleşme olmadığını, yapılan işin şifahen yapılan sözleşmeye uygun olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, edimini gereği gibi yerine getirdiğini, işin tam ve eksiksiz yapıldığını savunmuştur.
Dava asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un amaç başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanun"un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (ı) sağlayıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi." düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
....
Açıklanan hususlar gözetildiğinde somut olayda, davacı iş sahibinin (tüketici) ile davalı yüklenici tarafı olduğu eser sözleşmesi de tüketici işlemidir. Bu kapsamda eser sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmaktadır.
Dava açıldığı tarihte, 6502 sayılı Kanun"un yürürlükte olması nedeniyle görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz.
Bu durumda görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup; Ordu"da ayrıca tüketici mahkemesi var ise; görevsizlik kararı, ayrı bir tüketici mahkemesi yok ise; ara kararıyla tüketici mahkamesi sıfatıyla bakılarak işin esasının incelenmesi gerekirken genel mahkeme sıfatıyla bakılması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....