Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16433
Karar No: 2016/493
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/16433 Esas 2016/493 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/16433 E.  ,  2016/493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali pay oranında tescil istemlerine ilişkindir.
    Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’un, 31 ve 844 parsel sayılı taşınmazlarını ikinci eşi olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapuların iptal ile miras payları oranında adlarına tescil istemişlerdir.
    Davalı, çekişme konusu 31 parsel sayılı taşınmazı mirasbırakanın sağlığında evlenmeden önce, 844 parsel sayılı taşınmazı ise dava tarihinden 7 yıl önce bedeli ile sattığını, mirastan mal kaçırmanın söz konusu olmadığını, önceki eşinden ve ailesinden kazanımları ve ziynet eşyalarının bulunduğunu, alım gücünün olduğunu, mirasbırakanın davacı çocuklarına da taşınmaz verdiğini, denkleştirme amacı güttüğünü, muvazaalı satışın sözkonusu olmadığını, aşamadaki beyanlarında 31 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından nişan hediyesi olarak verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, mirasbırakan ....’un 81 ada 31 parsel sayılı 57 m2 büyüklüğünde, bahçeli ev niteliğindeki taşınmazını 22/10/1996 tarihinde; dava dışı 1070 parsel sayılı 136 m2 büyüklüğünde, kargir ev niteliğindeki taşınmazla, dava konusu 844 parsel sayılı 4640 m2 büyüklüğündeki sulu bahçe bağ niteliğindeki taşınmazını aynı resmi senetle 04/04/2005 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği, mirasbırakanın 06/03/2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma davacı çocukları ..., ..., ..., ..., ... ile, ikinci eşi davalı ... ve ....’den olma çocukları ... ve ....’nin kaldıkları, davalı ...’nin 1964 doğumlu olup, mirasbırakan ile 12/10/1996 tarihinde evlendiği anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olay yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde, murisin 844 parsel sayılı taşınmazını diğer mirasçılardan mal kaçırma kastı ile temlik ettiğine ilişkin kabulde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu parsele ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davalının 31 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyizine gelince, toplanan deliller ve tanık anlatımlarından, aralarında yaş farkı olan davalıya, mirasbırakanın 31 parsel sayılı taşınmazı evlilik hediyesi olarak verdiği anlaşılmaktadır. Nitekim bu yön mahkemenin de kabulündedir.
    Hâl böyle olunca, 31 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile anılan parselin de kabul kapsamına alınması yerinde değildir.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi