
Esas No: 2018/1390
Karar No: 2018/8539
Karar Tarihi: 25.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1390 Esas 2018/8539 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ... Rant sigortasına giriş tarihi olan 30.04.1984 tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin ve tahsis tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle sigorta başlangıcı yönünden isteğin kabulüne, yaşlılık aylığı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dava dosyası içerisinde yer alan 2.1.2018 tarihli ... sigorta mercisinin yazısında 2.11.2001 tarihli kararla ... primlerinin iade edildiğinin ve eki sigortalılık durumunu gösterir listede “Beschaftigung” kaydının yer alması karşısında, davacının borçlanmaya konu yapılan ... primlerini iade alarak yurt dışı çalışmalarını tasfiye edip etmediği usulünce araştırılmalıdır.
Prim iadesi suretiyle tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerindeki tasfiye edilme hali, söz konusu yurt dışı sürelerinin, 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlandırılarak sigortalının sosyal güvenliği bakımından değerlendirilmesinde, aksine bir düzenleme bulunmadığından engel değildir. Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınabilmesi mümkün de bulunmamaktadır. Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile ... Federal Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca, rant sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 13.2.2002 t., 2002/10-21 E., 2002/70 K sayılı kararı)Kuşkusuz bu halde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir. Ancak 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge"de ..."dan prim iadesi alınan sürelerdeki çalışmaya başlanılan tarihin de ülkemizde sigorta başlangıcı olarak kabul edileceği belirtilmiş olduğundan; ..."dan prim iadesi olup olmadığı araştırılarak, prim iadesi olduğunun tespit edilmesi halinde, davacıya anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için süre verilerek, uyuşmazlığın devam edip etmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
2-Ayrıca davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine yönelik talebi yönünden davalı Kurumca bir kabul bulunmamasına rağmen karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.