Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/10867 Esas 2020/15578 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10867
Karar No: 2020/15578
Karar Tarihi: 15.09.2020

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/10867 Esas 2020/15578 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/10867 E.  ,  2020/15578 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TCK.nın 268. maddedeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur.
    İşlenmiş olması gereken suçun kasıtla veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmemektedir.
    Maddedeki ifade biçiminin hatalı olduğu söylenebilir ise de, mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 268. maddedeki suçu oluşturmadığını kabul etmek, kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Bu tür eylemlerde 206. maddenin uygulanması gereklidir.
    Hırsızlık suçundan verilen ve kesinleşen beraat kararı karşısında hukuken sanığın işlediği bir suç bulunmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu halde kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) beyanda bulunurken, başkasına ait kimliği veya bilgileri kullanma eylemi 268. maddeyi değil 206. maddedeki suçu oluşturmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında sanığın hırsızlık suçundan hakkında başlatılan soruşturmada, mağdur ..."e ait kimlik ile bilgileri emniyet görevlilerine beyan ettiği olaya ilişkin, sanık hakkında hırsızlık suçundan Antalya 11 Asliye Ceza Mahkemesinin 22.10.2014 tarih, 2014/475 E. ve 2014/614 K. sayılı kararı ile delil yokluğundan beraat verildiği, bu kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla sanığın "işledikleri bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp sanığın TCK.nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 15.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.