11. Hukuk Dairesi 2015/14250 E. , 2016/103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/11/2013 tarih ve 2012/156-2013/418 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından Leasing Uzun Süreli Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan mülkiyeti dava dışı ...."ye ait taş kırma ve eleme makinesinin, davalı tarafından imal edildiğini, finansal kiralama sözleşmesi ile makinenin dava dışı firmaya teslim edildikten bir süre sonra kötü malzeme kullanılması ve hatalı üretim nedeniyle hasara uğradığının tespit edildiğini ileri sürerek, ....."ye ödenen 10.124,00 TL"nin davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, makinenin kusursuz olduğunu, olayın kullanıcı hatasından kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sigortalı taş kırma ve eleme tesisinin 2200 x 6500 ebatlarındaki elek altında bulunan malzeme hunisinin kaynak dikişlerinin açılmış olması sebebiyle huninin düştüğü, huninin muhtelif yerlerinde kaynak işlerinin yapıldığı, bazı yerlerde sonradan takviyelerin yapıldığı, hasarın taş kırma tesisinin 0,5 mm toz malzeme ile çalışırken malzemenin ıslak olması sonucu silikonun aşırı miktarda dolması ve bu konumda vibrasyon sisteminin devrede olması nedeniyle aşırı vibrasyonun kaynak dikişlerini zorlaması sonucu meydana geldiği, hasarın oluşumunda davalı üretici firmanın kaynak dikişlerine özen göstermemesinden dolayı % 50 kusurlu olduğu, sigortalının ise yağışlı havada çalışma yaptığından silikonun ıslak malzeme ile dolması esnasında vibrasyon işine devam etmesi nedeniyle % 50 kusurlu olduğu, Leasing Uzun Süreli Sigorta Poliçesi"nin 16.02.2011 - 16.02.2015 vadeli olarak düzenlendiği, hasarın poliçe vadesinde meydana geldiği ve teminat kapsamında kaldığı, meydana gelen hasarın amortisman düşümü sonucunda 10.098,00 TL olduğu, davalı şirketin olayda % 50 kusurlu olması nedeniyle davacı ... şirketinin 5.049,00 TL alacak talebinde bulunabileceği gerekçesiyle 5.049,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince;
Dava, leasing uzun süreli sigorta sözleşmesi uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yukarıda özetlendiği üzere mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, taş kırma ve eleme makinesinin yağışlı havada toz malzeme ile çalışılırken, silonun aşırı miktarda dolarak, vibrasyon sisteminin de bu konumda devrede olması sebebiyle, aşırı vibrasyonun kaynak dikişlerini zorlamasından dolayı hasarın meydana geldiği gerekçesiyle davacıya % 50 kusur izafe edilmiştir. Ancak, taş kırma makinesinin her türlü etkiye açık hava koşullarında ve dış ortamlarda çalışmak üzere imal edilmiş olması gerekmekte olup dosya kapsamına göre esasen çalışma sistemi vibrasyona dayalı olduğu anlaşılan bu makinenin başka bir şekilde ve taş dışında bir malzeme ile çalıştırılmasının düşünülemeyeceği dikkate alındığında, ortaya çıkan hasardan dolayı davacıya kusur izafe edilmesi doğru görülmemiş, hükme varmaya yeterli olmadığı açıkca anlaşılan bilirkişi mütalaasına dayalı hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.