Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/9342 Esas 2014/3951 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9342
Karar No: 2014/3951
Karar Tarihi: 21.05.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/9342 Esas 2014/3951 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/9342 E.  ,  2014/3951 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 19/12/2012
    NUMARASI : 2009/7-2012/610

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Otobüs Durak Temizliği Sözleşmesi bulunduğunu, davalının edimini eksik yerine getirmesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin ifa edildiği dönem için 8.098,77 TL davacı alacağının doğduğunu ileri sürerek, anılan meblağın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının 05.08.2003 tarihinde sözleşmeyi feshederek alacağını istediği, davanın 06.01.2009 tarihinde açıldığı, BK’nın 126. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, hizmet temini sözleşmesine dayalı olarak fazladan ödendiği iddia olunan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Hizmet sözleşmesi ile hizmet temini sözleşmeleri birbirlerinden farklılık arz etmektedir. Hizmet sözleşmesinin tarafları işçi ve işveren iken, hizmet temini sözleşmelerinde işçi hükmi şahıs da olabilir. Kendine has özellikleri olan akitler için ise Borçlar Kanunu"nun genel hükümleri uygulanmalıdır.
    Zamanaşımına ilişkin genel hüküm ise "On Senelik Müruru Zaman" başlıklı BK’nın 125. maddesinde yer almakta; anılan madde: "Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamana tabidir." hükmünü içermektedir.
    Eldeki davada taraflar arasındaki ilişki hukuki nitelikçe “hizmet temini (alım) sözleşmesi” olup; kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için zamanaşımı süresini düzenleyen ayrık bir hüküm de bulunmadığından, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun zamanaşımı konusundaki genel hükmü olan 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmalıdır.
    Bu durumda, mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan BK’nın 126. maddesindeki 5 yıllık sürenin dolduğundan bahisle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.