Esas No: 2021/17120
Karar No: 2022/10762
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17120 Esas 2022/10762 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanıkların temyiz istemleri reddedilirken, suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm bozulmuştur. Bozma nedenleri olarak, sanıkların yardımcı sıfatıyla sorumlu tutulması ve suça sürüklenen çocuk hakkında doğru kanun maddelerinin kullanılmaması gösterilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 37/1, 39, 51/1-c, 116/1, 31/3, 66/1-e ve 66/2; 5237 sayılı TCK'nın 53 ve 119/1-c; 5395 sayılı ÇKK'nın 5 ve 11; 5320 sayılı Kanun'un 8/1; 1412 sayılı CMUK'un 322 ve 326/son maddesi; 5271 sayılı CMK'nın 223/8 ve 326/2.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I) Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıkların TCK'nın 37/1. maddesi uyarınca asli fail olarak eylemlere katıldığı gözetilmeden, yardım eden sıfatı ile sorumlu oldukları gerekçesi ile aynı Yasanın 39. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanıklar ile müdafiilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 116/1, 31/3. maddelerine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımının karar tarihi olan 21/06/2016 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III) Sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali; suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanıkların TCK'nın 37/1. maddesi uyarınca asli fail olarak eylemlere katıldığı gözetilmeden, yardım eden sıfatı ile sorumlu oldukları gerekçesi ile aynı Yasanın 39. maddesi uygulanmak suretiyle ve sanıkların eylemini birden fazla kişiyle işlediğinin anlaşılmasına rağmen 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi uygulanmadan sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
2) 5237 sayılı TCK'nın 51/1. maddesi uyarınca suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında erteleme süresinin 3 yıl olduğu gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 51/1. maddesi uygulanma koşullarının bulunmadığı belirtilerek TCK'nın 51. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3) 5395 sayılı ÇKK'nın 11. maddesine göre ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağının belirtilmiş olması ve suça sürüklenen çocuğun cezai sorumluluğunun bulunduğunun tespit edilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Yasanın 5. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde danışmanlık tedbirine hükmolunması,
4) Suçu birlikte işleyen sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “eşit şekilde tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk ile müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 05.07.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.