Özet:

Mahkeme, sanık hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünü incelerken, iddianamenin ve duruşma gününün tebliğ edilmemesi suretiyle Hazinenin davaya katılma hakkının kısıtlanmasını kanuna aykırı buldu. Hazinenin bu suçun zarar göreni olarak kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma hakkını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, sair yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verildi. Kararda CMK'nın 233 ve 234. maddeleri ile 234/1-b maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve CMUK'un 321. maddesi de göz önünde bulunduruldu. CMK'nın 233 ve 234. maddeleri kovuşturma evresinde davaya katılma hakkını ve öteki hakları düzenlerken, 234/1-b maddesi Hazinenin suçun zarar göreni olarak kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesini sağlar. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ise, CMK'da belirtilen hükümlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlerken, CMUK'un 321. maddesi hükmün bozulmasında kullanılan bir madde olarak görülüyor.