23. Hukuk Dairesi 2020/2122 E. , 2020/4005 K.
"İçtihat Metni"Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın istirdat dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davalı şirketin doğrudan iflasını talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı şirketin tasfiye halinde olduğu gerekçesiyle iflas talebinin reddine dair verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi"nce gerekçeli kararın davacılar vekiline 25.10.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal 10 günlük süreden sonra 08.11.2018 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 26.02.2015 tarih ve 2013/3954 Başvuru sayılı kararında;
""Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir (B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).
Anayasa Mahkemesi, mahkemelerce kanun yolu sürelerinin yanlış yazılması nedeniyle tarafların yanıltılması halinde hak ihlalinin oluştuğuna karar vermekle birlikte tazminata ilişkin talepleri "Yargıtay tarafından hak ihlalinin bu aşamada giderilmesi mümkün bulunduğu" gerekçesiyle reddedilmektedir. Bu gerekçe mahkemeler tarafından kanun yolu bakımından yanıltılan tarafın belirlenen süre içinde Kanun yoluna başvurulduğu takdirde Yargıtay tarafından inceleme yapılmasının mümkün olduğuna işaret etmektedir. Bu ..
nedenlerle Kanun yolu denetimi yapan istinaf mahkemeleri ve Yargıtay"ın mahkemenin belirlediği sürede kanun yoluna başvurulması halinde istinaf incelemesi veya temyiz incelemesi yapması gerekir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi"nce iflas davası hakkında verilen hükmün istinaf yoluna başvuran davacılar vekiline 25.10.2018 günü tebliğ edildiği ve davacılar vekilince, istinaf yoluna başvurma dilekçesinin İİK"nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, fakat 2 hafta içerisinde 08.11.2018 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece gerekçeli kararda istinaf süresinin 2 hafta olarak belirlendiği, bu sürenin genel hükümler çerçevesinde belirlenen ve Kanunda yazılı olan bir süre olup, tarafın yanılmasına sebep olabilecek mahiyette bulunması sebebiyle mahkemenin, tarafı Kanun yolu süresi bakımından yanıltmış olması karşısında davacılar vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulünde zorunluluk vardır. Bu nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulüyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi"nin, istinaf isteminin süre yönünden reddine ilişkin 03.09.2020 tarih ve 2018/2845 Esas, 20120/1087 karar numaralı kararının bozulmasına, istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin, istinaf isteminin süre yönünden reddine ilişkin 03.09.2020 tarih ve 2018/2845 Esas, 20120/1087 karar numaralı kararının BOZULMASINA, istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kesin olarak
02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.