Esas No: 2021/13351
Karar No: 2022/10750
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13351 Esas 2022/10750 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyet hükmü vermiş. Ancak, kasten yaralama suçundan verilen adli para cezası sınırı 3.000 TL olduğu için, bu hüküm kesinleşmiş ve temyiz edilemez. Nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin ise, daha önce açıklanması geri bırakılan bir hükmün açıklanması esas alınmış. Ancak, bu hüküm uzlaşma kapsamına giren hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin olduğu için, mahkemenin ihbara konu suçlara ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetini sorup sonuca göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağı tartışılmalı. Kanun maddeleri TCK 125/1, TCK 106/1-1, 5237 sayılı TCK'nın 7/2, 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un ek 2. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 34 ve 35. maddeleri, CMK'nın 254 ve 253. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında kasten yaralma suçundan dolayı tayin edilen 3.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince sanığın temyiz isteminin REDDİNE,
II- Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelemesine gelince;
Sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/86 Esas 2015/192 Karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyetin 5237 sayılı TCK’nın 125/1 ve 106/1-1. madde ve fıkrasında tanımlanan hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin olduğu, TCK’nın 106/1-1. maddesindeki tehdit suçunun, hükümden sonra 24.11.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, birlikte işlenmesi nedeniyle hakaret suçunun da uzlaşma kapsamına girdiği anlaşılmakla; hakaret ve tehdit suçları yönünden 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu suçlara ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05.07.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.