Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5840 Esas 2017/9311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5840
Karar No: 2017/9311
Karar Tarihi: 22.12.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5840 Esas 2017/9311 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/5840 E.  ,  2017/9311 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1683 parsel sayılı, 1.981,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Mehmet kızı ..."ın fiili kullanımında bulunduğu" şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş ve tespit 15.05.2000 tarihinde kesinleşmiştir. 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazda 2010 yılında kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış ve kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın tamamının ayrı ayrı bölümler halinde fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna ve güncellemeye karşı da davacılar şerh sahibinden satın aldıklarını iddia ve ispat etmemiş olduklarına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak hükmün gerekçesinde, doğru olarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. paragrafındaki "zamanaşımı" kelimesinin hükümden çıkarılarak yerine "hak düşürücü süre" sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına 22.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.