20. Hukuk Dairesi 2017/6617 E. , 2017/10652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1985 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında ... ili, Merkez ilçesi ... köyü 623 parsel sayılı 18500,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilerek tapuya kaydedilmiştir.
Davacılar vekili tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 22/08/1989 havale tarihli dilekçe ile, dava konusu taşınmazın davacıların murisi ... Gül"ün tasarruf ve zilyetinde iken 1966 yılında ölümü ile davacılara intikal ettiğini, o zamandan beri davacıların zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, davacıların nizasız ve fasılasız zilyet ve tasarruflarının 20 seneyi aştığını ileri sürerek tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair hükmün davalı Hazine tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22/10/1992 gün ve 1991/15683-1992/13944 sayılı bozma kararında mahkemece davacıya ait 50 numaralı parsele uygulanan Mart 1957 tarih 141 numaralı tapu kaydında doğu sınır orman olarak gözüktüğü, tapunun zemine uygulanmadığı, yapılan araştırmanın eksik olduğu ve hükme yeterli olmadığı belirtilmiş, mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29/05/2000 gün ve 2000/4187-4567 sayılı bozma kararında özetle "Dava, ... köyü 623 sayılı parselin tapu iptali ve tesciline ilişkin olup, davanın devamı sırasında yörede orman kadastrosu yapıldığından, orman sınırlamasına itiraza dönüşmüştür. Bu durum gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, mahkemece davacıların davalarının reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 05/11/2012 gün ve 2012/10528-12052 sayılı ilamı ile, davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak taşınmazın 1988 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tarla niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş olduğu ve temyize konu dava orman kadastrosuna itiraz olup, davanın reddine karar verilmesinden sonra taşınmaz hakkında tekrar tapuya tesciline ilişkin sicil oluşturulması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 2. paragrafında yer alan “dava konusu ..., Merkez ... köyü 623 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline” cümlesinin hükümden çıkartılarak düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi talebi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 20/05/2013 gün ve 2013/929-5773 sayılı ilamında özetle temyize konu dava, orman kadastrosuna itiraz olup, kadastro mahkemesinin görevi sadece taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığını belirlemekten ibaret olduğu, tapu iptali ve tescil konusunda genel mahkemelerin görevli olduğu gözönünde bulundurularak, tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, verilmemesi ve Daire kararında bu hususun da düzeltilmeyerek maddî hata yapıldığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairenin 05.11.2012 gün ve 2012/10528 - 12052 sayılı kararının son bölümünde yer alan “dava konusu ... Merkez, ... köyü 623 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline” cümlesinin hükümden çıkartılmasına ve yerine “tapu iptali ve tescil yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” cümlesinin yazılmasına ve maddî hata yapılan daire kararının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
Onama kararının belirtilen şekilde düzeltilmesi sonrasında davacılar vekilinin süresinde talepte bulunması üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, mahkemece evveliyatı itibariyle orman sayılmayan yerlerden olan dava konusu 623 parsel ile dava dışı 50 parsel sayılı taşınmazın bir bütün halinde kullanıldığı, ikisini birbirinden ayıran sınırların zeminde mevcut olmadığı, davacılar tarafından ibraz edilen Mart 957 tarihli tapu kaydının sınırları itibarıyla dava konusu her iki taşınmazı kapsadığı, ancak gayri sabit sınırlı olup, sınırların genişlemeye müsait olduğu, sınırlardan birinin mera parseli olduğu, diğer sınırınında orman olarak gösterildiği anlaşıldığından davacı taraf yararına dava konusu taşınmazların sınırlarında bulunan mera ve orman arazilerinin zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı, kaldıki bu taşınmazların zilyetlikle iktisabının da mümkün olmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 18/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.