20. Hukuk Dairesi 2016/5365 E. , 2017/10651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 29.11.2013 tarihli dilekçe ile; ... ili, ... ilçesi, ... ... mahallesi sınırları içinde, ev ve bahçesinin bulunduğu taşınmazın, 1975 yılında orman sınırları dışına çıkartıldığını, ancak daha sonra yapılan orman kadastrosu çalışmaları sırasında ev ve bahçesinin bulunduğu arazi ile ilgili parsel sınırları değiştirilerek, dava konusu yerin orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, 26 nolu Orman Kadastrosu Komisyonunca yapılan ve 24/12/2010 tarihinde ilân olunan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... ... mahallesinde 26 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 24/12/2010 tarihinde ilân olunan 4999 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzeltmenin iptaline, 06/03/2013 tarihli Orman Yüksek Mühendisi ... ... , Orman Yüksek Mühendisi ... ... ve Harita Mühendisi ... ... tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun ve krokisinin kararın eki sayılmasına, 24/12/2010 tarihinde ilân olunan orman kadastrosu ve 2/B sınırlarının 06/03/2013 tarihli bilirkişi raporunun ekindeki krokideki OTS sınırlarına göre düzeltilmesine karar verilmiş, hükmün davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 gün ve 2015/5684 E. - 4603 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece davalı tarafa usûlüne uygun tebligat yapılmadan hüküm kurulmuş, bu husus bizzat mahkemenin gerekçeli kararında da belirtilmiştir. Bir davanın görülebilmesi için taraf teşkili esastır. Savunma hakkı ve hukukî dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde davalıya savunma ve delillerini sunma hakkı verilmeksizin hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 11/11/2015 havale tarihli kadastro bilirkişi Niyazi Korkmaz, orman bilirkişisi ... ... "in hazırlamış olduğu bilirkişi raporu uyarınca 4999 sayılı Kanun ile yapılan krokide kırmızı renk ile gösterilen P.VII numaralı parselin 901 numaralı OTS noktasının düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi; daha sonra 1974 yılında yapılıp, kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp 14.02.1988 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu yapılmamış yerlerin kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile 24.12.2010 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesi kapsamında yapılan vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi çalışması vardır.
İncelenen dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, davanın devamı sırasında, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı ve dava konusu taşınmaz hakkında, 1007 ilâ 1017 parsel numarası verilerek, kullanım kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman ve fen bilirkişi heyeti tarafından 901 nolu orman sınır noktası 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışma tutanaklarında tarif edilen yerde bulunarak belirlendiğine ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.