20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/7981 Karar No: 2017/10647
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7981 Esas 2017/10647 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/7981 E. , 2017/10647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tavzih talebinin reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 09.02.2001 tarihli dilekçesiyle sınırlarını bildirdiği,... Beldesinde bulunan 2000 m² yüzölçümündeki taşınmazın 1965 yılında babası... tarafından emek ve para sarf edilerek taşlardan ve çalılardan temizlendiğini, 1967 yılında imar-ihyanın tamamlandığını ve o günden sonra tarım alanı olarak kullanıldığını babasının ölümü ile yapılan taksim sonucu kendisine kaldığını, yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve 24.05.2005 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde sarı çizgiler ile gösterilen 690,07 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, Hazine tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/03/2009 tarih ve 2009/2268-5123 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne ve fen elemanı tarafından düzenlenen krokide kırmızı taralı (A)=690,07 m² olarak gösterilen taşınmazın davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece 18/02/2014 gün ve 2013/4272-2014/2049 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi talebi ise Dairenin 16/10/2014 gün ve 2014/4413-8515 sayılı ilamı ile reddedilmiştir.Davacı vekili 13/03/2015 havale tarihli tavzih talepli dilekçesi ile daha önce kesinleşen ilamın infazı için idareye başvurduklarında dava konusu taşınmaza komşu parsellerin 3402 sayılı Kanunun 22/A uygulamasına tabi olması nedeniyle çaplarında ve yüzölçümlerinde ortaya çıkan durum nedeniyle taşınmazın 690,07 m2 miktarının 724,07 m2 olarak tavzihine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, hüküm sonucu değiştirir nitelikte ve tapuda yüzölçümü düzeltilmesi davasının konusu olacak şekilde tavzih yapılamayacağından bahisle tavzih isteminin reddine karar verilmiş, davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kesinleşen mahkeme kararının tavzih yoluyla düzeltilmesine ilişkindir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece; 6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinde; “hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasının veya tereddüt yada aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez, ve değiştirilemez” hükmü gereğince davacı yanın tavzih talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 09/04/2015 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 18/12/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.