Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/49891
Karar No: 2010/2701
Karar Tarihi: 08.02.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/49891 Esas 2010/2701 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2009/49891 E.  ,  2010/2701 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendikal nedenle
    feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendika üyesi olması ve greve katılması nedeni ile feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, davacı işçinin işe iadesine ve işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. Maddesi uyarınca belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin “bir süredir işyerinde huzursuzluk çıkarmaya yönelik kasdi davranışlarda bulunması, şirket yöneticilerinin ıslıkla protesto edilmesi, yöneticiler aleyhine slogan atılması, yemekhanede bildiri dağıtılması, servis araçlarının önünün kesilmesi eylemleri içine girdiğinin tespit edilmesi nedeni ile haklı olarak feshedildiğini, davacının tutanaklara göre diğer sendika üyeleri ile birlikte eylem yaptığı konusunda, tutanak ve kamera kayıtlarının bulunduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece haklı ve geçerli nedenle feshi ispat yükü kendisinde olan davalı işverenin davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini kanıtlayamadığı, aksine tüm dosya kapsamına göre feshin davacının sendikaya üye olması nedeni ile yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle herhangi bir araştırma ve bilirkişi incelemesi yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Önemle belirtmek gerekir ki, Anayasanın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HUMK.nun 388. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran yargıcın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır. (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
    İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gös¬terilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
    Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması gerekir. Aynı Kanununun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
    2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 42. Maddesi uyarınca “Kanuni bir grev kararının alınmasına katılma, böyle bir kararın alınmasını teşvik etme, böyle bir greve katılma veya böyle bir greve katılmaya teşvik etme sebebiyle bir işçinin hizmet akti feshedilemez”. Keza Sendikalara Kanunu’nun 31. maddesi gereğince, “Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı hizmet akdinin feshi halinde ise, İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.
    Dosya içeriğine göre davalı işyerinde davacı işe başlamadan önce işyerinde davalının faaliyet gösterdiği iş kolunda örgütlü sendikanın 2006 yılında çoğunluk tespiti ile yetki aldığı, davalının yetki tespitine itiraz ettiği, bu tarihlerde işveren tarafından gerçekleştirilen fesihlerde sendikal nedenin kabul edildiği, davacının sendika üyeliğinden istifa ederek çalışmasına devam ettiği,yetki tespitinin kesinleşmesinden sonra Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı ve işyerinde 02.05.2008 tarihinde grev kararının ilan edildiği, davalının grev kararına itiraz ettiği, ancak grev uygulamasının 16.06.2008 tarihinde başlanıldığı ve yetki tespiti tarihinde 56 işçiden 29 işçi üye iken grevin uygulandığı tarihte 10 işçinin üye kaldığı, davacının grev uygulaması devam ederken 04.03.2009 tarihinde sendikaya üye olduğu, iş sözleşmesinin bu üyeliğinden yaklaşık 3 ay sonra feshedildiği, davalı işverenin davacının feshe ilişkin davranışları hakkında kamera kayıtlarını gösteren CD’ler dosyaya sunduğu, ancak bu CD’lerin çözümlerinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece iddia ve savunma konusunda sunulan kanıtlardan CD çözümleri yapılmadan, sendikal süreç belirtilmeden ve bu delillerden hangisine üstünlük verildiği tartışılmadan ve bu konularda gerekçe kurulmadan, yazılı şekilde Anayasa’nın 141 ve HUMK’ un 388. maddelerine aykırı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Öncelikle haklı ve geçerli nedenle feshi kanıtlama yükümlülüğü olan davalının sunduğu kamera kayıtlarını
    gösteren CD çözümleri bilirkişiye yaptırılmalı, davacının bu kayıtlara göre haklı feshi gerektiren davranışları bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davacının greve katılıp katılmadığı, sendikal sürece ve davacının sunduğu kanıtlara göre feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı açıkça somut olarak belirtilmeli, gerekçelendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi