Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6933 Esas 2017/10643 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6933
Karar No: 2017/10643
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6933 Esas 2017/10643 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6933 E.  ,  2017/10643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve birleşen dosya davacısı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan P1. nolu 2/B poligonu içinde kalan taşınmazların adlarına tescili talebiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmışlardır.
    ..."in aynı iddiayla açtığı dava dosyası bu dosya ile birleştirilmiş, yargılama sırasında 5831 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yörede arazi kadastrosu yapılarak çekişmeli taşınmazların 118 ada 1, 119 ada 1, 120 ada 1, 2, 3 ve 4, 121 ada 1 ve 122 ada 1 parsel numarası altında 2/B maddesiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan Hazine adına tespiti yapılmış, mahkemeye kadastro mahkemesinin 2010/2218 sayılı dava dosyasıyla davalı olduğu bildirilmiştir.
    Asliye hukuk Mahkemesince 09/11/2010 gün ve 2003/328 E. 2010/329 K. sayılı karar ile, taşınmazlara ilişkin kadastro tutanağı düzenlendiğinden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/06/2012 tarih 2012/7062-9135 E.K. sayılı ilamı ile onanmış, Hazinenin karar düzeltme talebi de reddedilerek karar kesinleşmiştir.
    Dosya kendisine gönderilen kadastro mahkemesi ise yapılan kadastro çalışmalarının taşınmazların fiili kullanım durumları dikkate alınarak ve varsa üzerindeki muhdesatın kim ya da kimlere ait olduğunun tespitine yönelik olduğu mülkiyete yönelik bir çalışma yapılmadığı, davacı ve birleşen dosya davacısının talebinin parsellere ayrılan bu alanın zilyetliğe dayalı olarak kendi adlarına tesciline yönelik olup, 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan işlemlerin de 1981 yılında kesinleştiği buna ilişkin dava açma süresinin de geçtiği bu tür uyuşmazlıkların genel mahkemelerce çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuş, karar asıl ve birleşen dosya davacıları tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kesinleşen 2/B"lik alanda kalan taşınmazlara karşı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açılan tescil davasıdır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 23/2. (HUMK’nın 25/3.) maddesinde, "Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar." hükmüne yer verilmiştir.
    Eldeki davada; mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine dair asliye hukuk mahkemesi hükmünün dairece onandığı, Hazinenin karar düzeltme talebinin de reddedilerek kararın kesinleşmesi sonrasında dosyanın kadastro mahkemesine gönderildiği, daire onaması ile uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Mahkemesinin görevli bulunduğunun kabul edilmiş olduğu, bahsi geçen bu kararın mahkemeyi bağlayıcı özelliği bulunduğu dikkate alınarak uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken kadastro mahkemesince de görevsizlik yönünde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen dosya davacılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.