2. Hukuk Dairesi 2014/22406 E. , 2015/9320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, çeyiz eşyası, ziynet eşyası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir
2-Davalı-karşı davacı vekili, karşı dava dilekçesinde davanın reddini istemiş ve boşanmanın fer"ilerine ilişkin taleplerle ziynet eşyası talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır. Hakim, mevcut olmayan bir boşanma davası hakkında kendiliğinden hüküm kuramaz (HMK.md.24/1). Olmayan dava ile ilgili hüküm tesis edilmesi, kanunun sarih maddesine aykırı olup, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
3-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, 20.11.2013 tarihli karşı dava dilekçesiyle talep ettiği ziynet eşyalarının değerini 16.745 TL olarak beyan etmiş ve harcı ikmal etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını usule uygun şekilde ıslah edip alacak bedelini 18.557 TL"ye yükseltmiş ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir. Davacının başlangıçta faiz talebinde bulunmaması sebebiyle ıslah dilekçesinde yer alan faiz isteği, ıslahla arttırılan kısım için ve ıslah tarihinden itibaren geçerlidir. Hal böyleyken hüküm altına alınan miktarın tamamına karşı dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-karşı davalı erkeğin, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası ve kadının davası yönünden hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 05.05.2015 (Salı)
KARŞI OY YAZISI
Davalı- karşı davacı dava dilekçesinde ziynet eşyası alacağı bedeli olarak 5000. TL talep etmiş, daha sonra davasını ıslah ederek alacak bedelini 18.557. TL sına çıkartmış ve alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir. Mahkemece alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmiştir. “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK.md.176-1). Davacı ıslah talebi ile dava dilekçesinde dava konusu ettiği miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinde dava konusu edilen miktar yönünden dava açılmakla birlikte davalı temerrüte düşmüştür. Alacağın fer"isi niteliğinde bulunan faiz yeni bir talep niteliğinde de değildir. Bu sebeple davalı-karşı davacının dava dilekçesinde istemediği faizi ıslahla talep edebilir. Kanunda bunu engelleyici bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeplerle dava dilekçesinde dava konusu edilen miktar için dava tarihinden, ıslahla arttırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmek üzere hükmün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun 3. nolu bentteki bozma gerekçesine katılmıyorum.